Sendikanın hazırladığı "Ocak Ayı Sağlıkta Şiddet" raporunda, şiddet sorunun başlıca sebepleri ve aktörleri, sağlık sistemi dışındaki sosyal çevreden ve faktörlerden kaynaklansa da mağduru sağlık çalışanları olduğu belirtildi.
Sağlık-Sen "Ocak Ayı Sağlıkta Şiddet" raporunu yayınlayarak ocak ayında 13 şiddet olayından 10’u hasta ve hasta yakınları, biri yönetici, 2’si de kendini bilmez kimseler tarafından gerçekleştirildiği belirtildi.
Şiddetin sağlık sistemini hedef alan bir dış tehdit unsuruna dönüşmekte olduğu belirtilen raporda, "Meselenin temelinde ‘insan’ olduğu için de sağlıkta şiddet sorununu sıfırlamak mümkün değildir ancak istisnai hale getirmek elbette mümkündür. Ancak bunun için alınacak yegâne tedbirin, sağlık birimlerindeki iç güvenlik önlemlerini artırmak olmadığı da açıktır. Çözüm yolu, yaşlısından gencine, hastasından sağlıklısına 84 milyonun topyekûn duyarlılık göstermesinden geçmektedir. Bunun da yolu ‘bir sağlık çalışanına uygulanan şiddetin, 84 milyona yönelik olduğu’ anlayışının içselleştirilmesinden ve ona göre tavır alınmasından geçmektedir. İnsani olan da ahlaki olan da hukuki olan da budur." denildi.
Raporda, BM tarafından ilan edilen "Sağlık Çalışanları Yılı" olarak kabul edilen 2021 yılının bir milat olması gerektiğine dikkat çekildi.
Kamuoyuna yansıyan olaylar baz alınarak hazırlanan raporda, şu bilgilere yer verildi:
Ne yazı ki önceki aylarda olduğu gibi yeni yılın Ocak verileri de bu endişemizi haklı çıkarmaktadır. Ocak ayı boyunca, sağlık birimlerinde kamuoyuna yansıyan 13 şiddet olayı yaşandı. Bu olaylara sebebiyet veren 45 saldırgan, pandemiyle korakor mücadele eden 19 sağlık çalışanını mağdur etti. 13 şiddet olayının 10’u hasta ve hasta yakınları, 1’i yönetici, 2’si de kendini bilmez kimseler tarafından gerçekleştirildi. 13 olayın 10’u hem sözlü hem fiili, 2’si sözlü, 1’i ise taciz şeklinde yaşanmıştır. Bu veriler; şiddetin kaynağının da şeklinin de yeni yılın ilk ayında değişmediğini göstermektedir. Saldırganlara yönelik adli işlemlere baktığımızda, önceki aylara benzer bir tabloyla karşılaşıyoruz. Buna göre, yaşanan olaylarda 22 şahıs ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmıştır. Tutuklama kararı verilen şahıs sayısı 2 olurken, 19 kişi hakkında da hiçbir işlem yapılmamış, 2 saldırgan hakkında ise adli soruşturma başlatılmıştır.
Raporun devamında, "Şiddet olaylarının ocak ayında da adres ayrımı yapmadığını görüyoruz. Olayların 11’i hastanelerde, 2 saldırı ise saha çalışmalarında vuku bulmuştur. Ocak ayı süresince, yine birçok farklı alanda görev yapan sağlık personelinin şiddete maruz kaldığını görmekteyiz. Bunların; 6’sı doktor, 6’sı hemşire, 4’ü 112 çalışanı, 3’ü de farklı farklı alanlarda görev yapan sağlık çalışanlarıdır. Ocak ayında adli mekanizmalar tarafından, geçmiş dönemlerde yaşanan şiddet olayları ile ilgili de çeşitli kararlar verildi. Geçtiğimiz yıl Bursa'da, dişini çekerken canını yaktığını iddia ettiği hekimi bıçakla yaralayan şahsa verilen 11 yıl 8 aylık hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından bozuldu. Doktora yönelik bıçaklama eylemine devam etmemiş olması sebebiyle sanığın cezası 6 yıl 3 aya indirildi. Sanık kararla birlikte tahliye edildi. Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 21 Eylül 2020 akşamı sağlık emekçilerinin kendilerini korumak için kapıyı tutmak zorunda kaldıkları olayları çıkaran 2 saldırganı mahkeme adli kontrol şartıyla tahliye etti. Mahkemenin, hem de pandemi döneminde saldırganlara getirdiği tek yasağın ‘konutu terk etmeme’ olması çok manidardır." şeklinde açıklandı.
Genel Başkan Durmuş: Saldırganların mağrur olmalarına izin verilmemeli
Raporu değerlendiren Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, 2021’in "Sağlık Çalışanları Yılı" olduğunu hatırlatarak, "Böyle bir yılda, sağlık çalışanlarının şiddetle anılması, şiddetin mağduru olmaları kabul edilebilir bir tablo değil" dedi.
Durmuş, şunları kaydetti:
2020 sağlık çalışanları için zor bir yıl oldu. Pandemi süreciyle sağlık çalışanlarımız yıprandı, tükendi ve yoruldu. Bunların yanında bir de şiddet olayları ile karşı karşıya kaldılar. Canımızı yakan ve kronik bir sorun haline gelen şiddet için herkes elini taşın altına koymalı. Madem sağlık çalışanlarının fedakârlığı dilden dile dolaşıyor, madem 2021 sağlık çalışanlarının yılı o halde, şiddet olaylarının önüne geçmek için yeni bir eylem planı oluşturulmalı. Tüm taraflar bir araya gelerek acilen eylem planını hayata geçirmeliyiz. Şiddet, görevlerini fedakarlıkla yürüten sağlık çalışanlarının kaderi olamaz, olmamalıdır. Bu konuda herkesin her kurumun samimi olması gerekir. Ne var ki bu samimiyeti göremiyoruz. Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kapıların siper edildiği şiddet olayı hala hafızalarda. Saldırganlar, konutlarını terk etmeme şartıyla salıverildiler. Sağlıkta şiddetle bu şekilde mücadele edilmez. Saldırganların kendilerini mağrur görmelerine neden olan tasarruflar sadece sağlık çalışanlarını mağdur etmez, gün gelir herkese zarar verir.
Raporun kamuoyuna yansıyan olaylar esas alınarak hazırlandığı belirtildi.