Bu hastalık ebola virüsü adı verilen bir mikroorganizma nedeniyle ortaya çıkar. Ebola virüsü, 1970'lerin ortalarında Orta Afrika’da ortaya çıkan salgınlardan beri dünya çapında tanınmaktadır. Hastalığın önemli olmasının nedeni tedavisi için etkili bir ilaç veya aşısının olmayışı ve birçok vakanın ölümle sonuçlanmasıdır.
Ebola yüksek ateşe yol açabilen, iç ve dış kanamalarla seyreden ve hayatı tehdit eden bir viral enfeksiyondur. Bu hastalık ebola virüsü adı verilen bir mikroorganizma nedeniyle ortaya çıkar.
Ebola virüsü, hayatı tehdit eden kanamalara yol açan yüzde 50 ile yüzde 90 vakanın ölümle sonuçlandığı ateşli bir hastalığa neden olmaktadır.
Ebola virüsü nasıl bulaşır?
Ebola virüsünün kökeni hâlâ kesin olarak tespit edilememiştir. Fakat bazı maymun türlerinin ebola için ana konak olabileceği düşünülmektedir.
Meyve yarasalarının patojenin doğal rezervuarını oluşturduklarına inanılmaktadır. Bir teori de virüsün, yarasalardan kalan meyve artıklarını yiyen maymun, domuz ve diğer bazı hayvanlara bulaştığını ileri sürmektedir.
Virüs insanlara hayvanların kan ve vücut sıvıları ile temas sonucu bulaşır. Direkt hayvanlardan insanlara bulaşabildiği gibi insandan insana da kan ve vücut sıvıları ile temas sonucu bulaşabilmektedir. İdrar, dışkı, kusmuk, gözyaşı ve anne sütü gibi bütün vücut sıvılarında virüs saptanmıştır.
Hastalığın tedavisi olmadığından korunmada bulaşıcılığın önlenmesi esastır. Bu nedenle hasta hayvanlar en kısa zamanda karantinaya alınmalıdır. Ölü hayvanların cesetleri dikkatlice yok edilmelidir. Bu hayvanların etleri, özellikle de çiğ etleri tüketilmemelidir.
Hastalığa neden olan 5 farklı Ebola virüsü grubu tespit edilmiştir. Bu viral gruplardan üçü, insanlarda büyük salgınlara neden olmuştur. Pek çok tropik enfeksiyondan farklı olarak ebola virüs enfeksiyonunun sivrisinek ısırığı yoluyla bulaştığı şimdiye kadar saptanmamıştır.
Ebola hastalığının belirtileri
Virüsün bulaşması ile belirtilerin ortaya çıkmasına kadar geçen süre 2 ile 21 gün arasında değişiklik gösterir.
Görülebilen önemli belirtilerden bazıları baş ağrısı, vücutta yaygın ağrılar, yüksek ateş, gözlerde konjuktivit, kanamalar, bulantı ve cilt döküntüleridir.
Bunlara ek olarak böbrek ve karaciğer fonksiyon bozuklukları da görülebilmektedir. Kan sayımında beyaz kan hücreleri ve trombosit sayısında azalma vardır. Hastalığın başlamasından birkaç gün sonra bile, özellikle mukoza zarlarından kaynaklanan ciddi iç ve dış kanamalar meydana gelebilir.
Görülebilen tüm bu belirtiler ebola hastalığına özgün olmayıp diğer başka ciddi enfeksiyonlarda da ateş, kanama ve organ hasarı meydana gelir. Bu da doktorların başlangıçta doğru bir teşhis koymasını güçleştirir.
Ebola'nın seyrinde, çeşitli sıklıkla çeşitli organlarda yetmezlikler gelişir. Ek olarak beyin iltihabı oluşabilir ve bu prognozu daha da kötüleştirir. Ciddi vakalar septik şoka benzer ve ölüm oranı yüksektir. Hastalıkta ölüm sebebi genellikle kalp yetmezliğidir.
Ebola tanısı
Özellikle hastalığın erken evresinde, ebola ile sarı humma, lassa humması, dang humması veya sıtma gibi diğer bazı hastalıklar arasındaki ayrım zordur. Bu nedenle şüpheli vakalarda hastalar erken dönemde karantinaya alınmalıdır.
Patojen her şeyden önce kanda ve aynı zamanda deride de tespit edilebilir. Ebola virüsü için incelemek üzere numuneler alınır.
Virüse karşı antikor oluşumu genellikle sadece hastalığın ileri evrelerinde oluşur. Ebola virüsü ile çalışmak ve ebola enfeksiyonu olduğundan şüphelenilen hastalardan örnekleri incelemek için sadece çok yüksek güvenlik düzeyine sahip özel laboratuvarlara izin verilir.
Ebola'dan şüphelenilirse, hastanın kan değerleri de yakından izlenir. Ek olarak, kanama veya bozulmuş organ fonksiyonu için yakın takip gereklidir.
Ebola hastalığı tedavisi
Şimdiye kadar, ebola için etkili bir tedavi yöntemi bulunamamıştır, bu yüzden ölüm oranı hâlâ çok yüksektir. Aynı şekilde, standart tedavi önerileri de yoktur.
Antiviral bir ilaçla tedavi düşünülebilir, ancak benzer viral hastalıkların aksine başarılı olma ihtimali düşüktür.
Bir ebola enfeksiyonu için önemli olan, hastaların yoğun bakım altına alınmasıdır. Başarılı bir tedavi için elektrolit ve sıvı desteği önemlidir. Böbrek yetmezliği için diyaliz gibi hızlı bir organ değiştirme prosedürü başlatılmalıdır.