HAMAS Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, işgal rejimi ile normalleşme girişimini, büyük bir siyasi hata, öngörülebilir ve stratejik açıdan İslam ümmetinin çıkarlarına ve ulusal güvenliğine zarar veren bir adım, Filistin davasına yönelik korkutucu bir tehdit, Filistin halkına ve İslam aleminin sırtına saplanmış bir hançer olarak değerlendirdi.
Heniyye, 30’dan fazla İslam ülkesinin yöneticilerine, Filistin davasının bugünü, istikbali ve varlığının karşı karşıya olduğu zorlukları ve tehlikeleri açıklayan bir mektup gönderdi.
Bölgedeki son gelişmelerin zamanlamasına dikkat çeken Heniyye, normalleşme kararlarının, siyonist rejimin, Filistin halkına ve topraklarına yönelik saldırganlık politikalarını ve gayri meşru uygulamalarını artırdığı bir döneme denk gelmesinin dikkat çekici olduğunu vurguladı.
Devlet yöneticilerine gönderdiği mektubunda Heniyye, siyonist işgal rejiminin, terör faaliyetleri, yeni yerleşim alanlarını inşa, ilhak ve Filistin topraklarını gasp etme gibi illegal ve bir o kadar da kirli planlarını icra etmeyi sürdürdüğünü belirterek, ayrıca Kudüs’ün Yahudileştirilmesi, Mescid-i Aksa’nın zaman ve mekan olarak taksim edilmesi, Arap ve İslami değerlerinin ortadan kaldırılması, Kudüslülere ait evlerin yıkılması, Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulması çabalarının ve Filistinli esirlere yönelik hak ihlallerinin de son zamanlarda zirve yaptığını söyledi.
Mektupta, HAMAS hareketinin, işgalci ABD himayesinde siyonist rejim ile bazı Arap ülkeleri arasında imzalanan normalleşme anlaşmalarını büyük bir üzüntüyle takip ettiği kaydedildi.
Açıklamada, normalleşmenin, siyonist rejimi daha fazla suç işlemeye, saldırılarını artırmaya ve planlarını uygulamaya teşvik ettiğine işaret edildi.
Arap Birliği'nin, işgal rejimi-BAE normalleşme anlaşmasını reddeden Filistin taslağını kabul etmemesinden üzüntü duyduğunu aktaran Heniyye, bu tutumun işgalcileri, başta işgal altındaki Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik olmak üzere Filistinliler üzerindeki ihlallerini artırma konusunda cesaretlendirdiğini söyleyip Arap Birliği’nden İslam aleminin vicdanının sesi olması beklenildiğinin altını çizdi.
Heniyye, söz konusu anlaşmaların, Filistin halkına ve Filistin meselesine fayda sağlayacağına ilişkin ülkelerin öne sürdüğü ve pazarladığı gerekçelerin, siyasi, insani ve stratejik bir zayıflık olduğunu, gerçeklik payı olmadığını vurguladı.
Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn, 15 Eylül'de Beyaz Saray'da düzenlenen törenle siyonist rejim ile ilişkileri normalleştirme anlaşması imzalamıştı.
Bu iki ülke, 1979’da Mısır'ın, 1994'te de Ürdün'ün ardından siyonist rejim ile normalleşme anlaşmasına varan üçüncü ve dördüncü Arap ülkeleri olmuştu. Daha sonra Sudan ve Fas da bu sürece katıldı.