Avustralya Başbakanı Scott Morrison, "Advance Australia Fair" adlı marşın 2'inci mısrasında yer alan "genç ve özgürüz" ifadesinin "biriz ve özgürüz" olarak değiştirildiğini açıkladı.

Morrison, ulusal bir gazete için kaleme aldığı makalede, "genç ve özgür" ibaresini "bir ve özgür" yapmanın bir şey eksiltmeyeceğini aksine çok şey kazandıracağını ifade etti.

Kökeni on binlerce yıl geçmişe dayanan Aborjinlerin daha iyi tanınması için milli marşta değişiklik yapılması uzun zamandır tartışılıyordu.

Avustralya'nın yerli halkı Aborjinler

Avusturalya kıtasının yerli halkına Aborjinler denir. Aborjinlerin, Güneydoğu Asya’dan bu kıtaya gelmiş göçebe kabileler olduğu bilinmektedir.

İngilizler, Avusturalya kıtasını James Cook önderliğinde işgale başlamıştır. 1788'de Sidney’de sömürgeciliğe başlayan İngilizler, bölgeye yeni ve faklı hastalıkları da taşımışlardır. Bu dönemde birçok Aborjin; kızamık, suçiçeği ve grip gibi hastalıklar yüzünden yaşamını yitirmiştir.

1788-1900 yıllarında Aborjin nüfusunun yüzde 90’ı hayatını kaybetmiştir. 1803-1807'de "Tasmanya Soykırımı" yapılmış ve burada yaşayan Aborjinler, sömürgeciler tarafından katliama uğrayarak bölgeden silinmiştir.

İngilterenin 18'inci yüzyılda Avusturalya kıtasını sömürge haline getirmeden önce Aborjin sayısının 300 bini aşkın olduğu bilinmektedir. İngilizler; sürgün ve katliam yoluyla Aborjinlerin sayısını azaltmıştır.

İlk soykırım girişimi 100 yıldan fazla sürdü

Bilim adamı Dr. Gideon Polya, "İngilizlerin gelişinden yaklaşık 123 yıl sonra yerli Aborijin nüfusu, işgalden sonra ilk yüzyılda yaklaşık 1 milyondan 100 bine düşürülmüştür. 1911'de nüfusun yüzde 90'ı yok edilmişti. Avustralya, her zaman son derece ırkçı bir ülke olmuştur ve soykırımcı zulümlere karışmaya devam etmektedir" demektedir.

20'inci yüzyılda İngiltere'nin bölgeden çekilmesinin ardından 1960’lı yıllardan itibaren yerli halk olan Aborjinlerin toprak sahibi olma hakları(!) resmileşmiş ve Avusturalya’daki Aborjin sayısı yükselmiştir. Günümüzde Avusturalya kıtasında 250 binden fazla Aborjin yaşadığı öngörülmektedir.

Aborjinelerin hangi dine inandıkları konusunda 1996’da yapılan nüfus sayımı verilerine göre yerli halkan yüzde 72’si Hristiyan dinine mensuptur. Son zamanlarda ise Aborjinler arasında İslamiyet’in yayıldığı bilinmektedir.

Abojinler’in, dinî inançları gereği boyadıkları ağaç kabukları ve mağara duvarları Aborjin sanatının örneklerini oluşturmuştur.

Aborjinler, kıyafeti pek fazla kullanan bir topluluk değildir. Vücutlarının hemen hemen yarısını boyarlar.

Aborjin haklarını korumaya çalışan Avusturalya’nın en büyük yerli kuruluşu ATSIC, hükümetin daha önceki yıllarda Aborjinlere uygulanan soykırım için özür dilemesini talep etmiştir.

Avusturalya başbakanı Kavin Rud, Aborjinlerden özür dilenmesi hakkında hazırlanan önergeyi meclise arz edip burada bu önergeyi okumuş ve mecliste Aborjinlerden resmen özür dilenmiştir. 

1999 yılına kadar İngilizlerin Avusturalya kıtasına Aborjinlerden önce yerleştiği kabul ediliyordu. 1999’daki kanun değişikliği ile bu durumun tam tersi olduğu kabul edilmiştir.