Bangladeşli bir donanma yetkilisi, cumartesi günü bin 400'den fazla Arakanlı Müslüman mültecinin daha ölüm adasına/Bhasan Char Adası'na gönderildiğini açıkladı. Böylelikle ıssız adadaki Müslüman sığınmacı sayısının 7 bine yaklaştığı tahmin ediliyor.

Reuters haber ajansına konuşan ada sorumlusu Binbaşı Abdullah Al Mamun Chowdhury, yeni gelenleri almaya hazır olduklarını açıkladı.

2017 yılına kadar ıssız olan adaya 100 bin Arakanlı Müslümanın yerleştirilmesi planlanıyor.

Bangladeş Hükümeti, tehcirin gönüllü olduğunu öne sürse de adanın kasırgalara karşı savunmasız olması ve sığınmacıların yiyecek, su, tıbbi bakım gibi hizmetlere erişememesinden endişe ediliyor.

Bhasan Char (Yüzen ada)/Ölüm adası 2006 yılında oluştu

Ana karanın 34 kilometre açıklarındaki Bhasan Char (Yüzen ada) ismiyle anılan ada, sığ bölgelerdeki gelgit ve heyelan hareketleri ile 2006 yılında oluştu. Bangladeş donanmasının ölçümlerine göre denizden ortalama yüksekliği 2 buçuk metre civarındaki adada, nehir erozyonu yoğun görülüyor.

Bengal Körfezi'ndeki adada, muson yağmurlarından dolayı sel oluşmasından endişe ediliyor. Son 50 yılda özellikle sahil kesimlerinde yaşanan aşırı hava olaylarında yüz binlerce kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

Bangladeşli yetkililer ise adanın etrafına 3 metrelik setler çekildiğini ve adaya zorla yerleştirilen Müslümanların bu sayede kötü hava şartlarından olumsuz yönde etkilenmeyeceğini iddia ediyor.

Arakanlı Müslümanlar, ölüme terk edildikleri adaya zor kullanılarak gönderiliyor

Arakanlı Müslümanlar, ölüme terk edildikleri adaya zor kullanılarak gönderildiklerini, gitmek istemeyenlerin işkence gördüğünü belirtiyor.

Bangladeş yönetiminin söz konusu kararı Arakanlı Müslümanları izole etme çabası olarak yorumlanırken söz konusu karar, insan hakları kuruluşları tarafından kınanıyor.

Arakanlıların Bhasan Char Adası'nda mahkûm gibi yaşadıkları belirtilirken, yetkililerin adada yaşayanların tamamen izolasyonda olması için telefonlarına dahi el koyduğu ifade ediliyor.

Adada tutulan Arakanlı Müslümanların, Cox'a Bazar'daki kamplarda kalan aileleriyle bir araya gelmek istediği ancak buna izin verilmediği aktarılıyor.

Arakanlı mültecilerin söz konusu adada yaşamak istemediği, Myanmar ordusu ve Budist çetelerin katliamlarından kaçan, travmalarla karşı karşıya kalmış mülteciler için bu adada yaşamaya mahkûm bırakılmasının yeni sorunlara yol açacağı ifade ediliyor.

Birleşmiş Milletlere göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı. BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.