AK Parti Sözcüsü Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki MYK toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında, Boğaziçi Üniversitesindeki provokasyon, sosyal medyadaki kısıtlamalar, UCM'nin Filistin kararı, Yunanistan'la istikşafi görüşmeler ve yeni anayasa çalışmaları ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Boğaziçi Üniversitesindeki provokasyonla ilgili konuşan Çelik, "Yurt dışından gelen açıklamaları kabul etmiyoruz. Demokratik protesto hakkı aşıldı. "Dediğim olmadı, çalışmaz hale getireyim" düşüncesi yanlış. Herkesin sağduyulu olması gerek. Boğaziçi Üniversitesi hepimizin göz bebeği, bundan sonra eğitim öğretim hayatının orada sağlıklı şekilde işlemesine odaklanmak gerekiyor." dedi.
Cinsel sapkınları savunan Twitter'ın sosyal medyadaki kısıtlamalarını da değerlendiren Çelik, "Sosyal medya ulusal iradelerle, milli egemenlikle, hukukla kavga eden mekanizmaya dönüşmeye başlıyor. Bu dijital faşizm ve diktatörlük getirir. Sosyal medya şirketleri birer özgürlük mecrası olarak ortaya çıktılar ama keyfi kararlarla kamu otoritesi gibi davranıyorlar." ifadelerini kullandı.
UCM'nin Filistin kararı
Çelik, konuşmasında, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (Filistin) kararı son derece yerinde." olduğunu vurguladı.
Yunanistan ile istikşafi görüşmelere de ilişkin konuşan Çelik, "Atina radikal bir dil kullanmaktan vazgeçmeli. Artık iki eşit devlete dayanan müzakere modeli masaya gelmeli. KKTC'nin gasbedilmesine ne KKTC ne Türkiye izin verecek." dedi.
Yeni anayasa çalışmaları
"Millete verilmiş yetki milletten geri alınamaz." diyen Çelik, "Halk tarafından seçilmesi demek son derece güçlü bir Cumhurbaşkanı olması demektir. Cumhurbaşkanlığı makamının halk tarafından seçilmesinden sonra başkanlık sistemine geçiş zorunlu hale geldi. Çeşitli yerlerde eleştiriler, gündemler oluyor. Kuvvetler ayrılığı, denge denetleme sistemiyle ilgili. Partilerin bunlarla ilgili hazırlığı nedir? Nasıl bir kuvvetler ayrılığı istiyorlar? Meclis'e, hükümete nasıl bir rol biçiyorlar? Temel hak ve hürriyetler konusunda, dünyadaki yeni gelişen haklar konusunda nasıl yaklaşım koyuyorlar bunlar şeffaf bir şekilde halkın önünde tartışılması gerekir. En geniş uzlaşmayı her zaman arzu ediyoruz. Anayasa nihayetinde hukuki bir metin olsa da siyasal bir metindir. Gelecek dönemlerin nüfus cüzdanı niteliğindedir, herkesin katkı yapması gerekir." şeklinde konuştu.