Türkiye'de maddi kalkınmanın olduğu ancak manevi anlamda çöküş olduğu vurgulanan mektupta, milli eğitim tarafından hazırlanan ders kitaplarında materyalist düşüncenin hâkim olduğu, hazırlanan müfredatın millilikle hiçbir alakasının olmadığı hatırlatıldı.
Cumhurbaşkanının 'Asım'ın nesli' vurgusuyla dindar nesil yetiştirilmesi söylemine destek verdiklerini ancak bu anlamda milli eğitimde bir çalışmanın görülmediği hatırlatılan mektupta, yapılan incelemeler sonucunda birçok ders kitabında çocukların materyalist ve ateist düşünceye itildiği, çok sayıda terimin yer aldığı vurgulandı.
"Coğrafyada hiçbir yerde Yaratıcı ve Allah kelimeleri geçmiyor"
Eğitimci Yazar Ali Erkan Kavaklı, Profesör Osman Çakmak, Doçent Cihat Yaşaroğlu, Doçent Bayram Özer, Eğitimci-Psikolog Adnan Kalkan'ın katkılarıyla hazırlanan söz konusu raporun 'Cumhurbaşkanına açık mektup' şeklinde kamuoyu ile paylaşılan bölümüm tamamı şu şekilde:
Kıymetli Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi yeniden inşa ettiniz. Ülkemiz sizin liderliğinizde dünyanın en önemli ülkelerinden biri oldu. Köprüler, yollar, barajlar, havalimanları, okulla, üniversiteler… Ülkemizin ayağındaki en önemli pranga olan terörün beli kırıldı. Emperyalist güçlerin, İslam dünyasını perişan eden politikalarını işe yaramaz hâle getirdiniz. Türkiye, bölgesinde dikkate alınır bir güç hâline geldi. Dünyanın 5’ten büyük olduğunu bütün dünyaya gösterdiniz. Dindar nesil yetiştirme, Asım’ın neslini inşa etme idealiniz var ve bu ideali bütün kalbimizle destekliyoruz. Dindar nesil yetiştirme idealinin önündeki en büyük engeller; materyalist, ateist bakış açısı ile yazdırılan ders kitapları. Hayat bilgisi, fen bilgisi, sosyal bilgiler, coğrafya, fizik, kimya, biyoloji ders kitaplarının hiçbirinde 'yaratıcı ve Allah' kelimeleri geçmiyor. 2019-2020 Öğretim yılı açılış konuşmasında, 'özgürlükçü, demokratik, şeffaf ve objektif bir anlayışla müfredatlar hazırlattığınızı, milletimizin inancını, insanımızın medeniyet ve kültür değerlerini hor gören ideolojik unsurları ders kitaplarımızdan tamamen temizlettiğinizi' ifade ettiniz. Fen bilgisi ve sosyal bilgiler kitaplarındaki bakış açısı, yerli ve milli değil. Allah’ın eseri evren ve içindeki varlıklar inceleyen, evrendeki harika sistemi anlatan fen bilgisi ders kitaplarının hiçbir yerinde, ne yazık ki, 'yaratıcı ve Allah' kelimesi geçmez. Evrendeki düzen, eşyadaki nizam ve intizam 'doğa yaptı, kendi kendine, kendiliğinden oldu' kelimeleri ile ifade edilir.
"Ateist ve materyalist dünya görüşünün not zoruyla yavrularımıza dayatılıyor"
"Ders kitapları ile okullarımızda çocuklarımıza materyalist ve ateist propaganda yapılıyor." denilen mektubunn devamında, "Ders kitapları ile okullarımızda çocuklarımıza materyalist ve ateist propaganda yapılıyor. Ateist dünya görüşü, not dayatması ile evlatlarımıza benimsetilmeye çalışılıyor, dinsizlik empoze ediliyor. Gençlik ateizm ve deizmin pençesinde inliyor. Ders kitapları hikmetli, ölçülü, düzenli, sistemli yaratılan dünyayı, evreni ve içindekileri 'doğa yaptı, kendi kendine oldu, oluştu, dönüştü, DNA yaptı' gibi ifadeler kullanarak 'yaratıcı'yı gizliyor. Varlıkların yaratılış sebebini doğaya ve olaylara havale ediyor. Bilim etiketi altında ateistlik telkin ediyor. Not zoruyla yavrularımızın zihnine materyalist dünya görüşü telkin ediliyor. Ateist ve materyalist dünya görüşünün not zoruyla yavrularımıza nasıl dayatıldığını, bilimin dinsizliğe nasıl alet edildiğini gösteren örnekler arz ediyoruz." ifedelerine yer verildi.
"Ders kitapları ve müfredatı Müslüman milletimizin inancına uygun bir anlayışla yazılmalı"
Ders kitaplarında geçen ifadelerin örnekleriyle yer aldığı mektupta, şunlar aktarıldı:
Fen Bilimleri 3, 4, 5, 6, 7, 8. sınıf kitapları, biyoloji 9, 10, 11, 12. sınıf, fizik 9, kimya 9, 10. sınıf; hayat bilgisi 2, 3, 4, 5, 7. sınıf kitaplarını ele aldık ve İslam inancına aykırı ifadeler tespit ettik, size arz ediyoruz. Ders kitapları ateist bakış açısıyla yazılıyor, tevhidi bakış açısına yer verilmiyor. Ders kitapları ve programlarındaki en temel yanlışlar; doğa tanrılaştırılıyor, evrende olup bitenlerin faili gösteriliyor. varlıklar tanrılaştırılıyor, 'kendiliğinden oluyor, kendi kendini yapıyor' deniliyor. Bitkiler tanrılaştırılıyor. 'Bitkiler besin üretiyor, oksijen üretiyor.' deniyor. Oluşuyor, dönüşüyor gibi edilgen çatılı, öznesi olmayan fiillerle evrendeki harika düzenin sahibi Allah’ın varlığı gizleniyor. Allah’ın koyduğu fizikî kanunları fani bilim adamlarına mal ediyorlar. Dalton Kanunu, Newton Kanunu, Bor Atom Modeli deniyor. Ders kitapları demokratik anlayıştan uzak. Sadece materyalist bakış açısına yer veriliyor. Müslüman bakış açısı yok, antidemokratik, dayatmacı bir dil kullanılıyor.
Kitap ve programların Tevhidi bakış açası ile yazılması gerektiğinin vurgulandığı mektubun sonunda ise "İslam ilimdir ve ilim öğrenmeyi emreder. Kitaplar, Batıcı materyalist dünya görüşü ile yazılıyor. Bu bakış açısına göre din ile bilim çatışır, dini inanışlar bilimsel kabul edilmez. İslam dini gerçek bilimle çatışmaz. Din kendisi ilim olduğu fen bilimlerinin öğrenilmesini de teşvik eder. Kadim kültür ve medeniyetimizde din-bilim çatışması yoktur. Bilgi; madde ve mana birleştirilerek verilmeli, hikmete dönüştürülmeli. İlim Çin’de de olsa gidip alınız anlayışına sahip bir dine mensubuz. Fen ve teknik bizim malımız, onu almalı ve ona ruh ve mana vermeliyiz. Fen bilimleri Kur’an’ın bakış açısı ile yazılmalı. Kâinat, Allah’ın kudret sıfatının, Kur’an ise Kelam sıfatının eseridir. Kur’an’da kâinat kitabının nasıl okunması gerektiği ile ilgili âyetler var. Yaratılışın gayemizi anlayabilmek için yaratıcıyı sıfat ve isimleri ile tanıtmalı ve ilmi, hikmete dönüştürmelidir. Ders kitapları ve müfredatı, Müslüman milletimizin inancına uygun bir anlayışla yazılmalı. Öğretmenlerimiz ilim ve hikmeti, madde ve manayı birlikte anlatacak şekilde yetiştirilmeli." önerisinde bulunuldu.