İşgal rejiminin 1967'de işgal ettiği Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlilere ait ev ve yapıları çeşitli gerekçelerle yıkıp, her yıl yüzlerce Filistinliyi evsiz bırakmaya devam ediyor. Birçok aile sürekli, zorla yerlerinden edilme tehdidi altında yaşıyor. 1967'den bugüne kadar Kudüs'te Filistinlilere ait 5 binden fazla ev, işgal rejimi tarafından yıkılmış durumda. İşgal rejiminin hukuk ihlalleri, uluslararası yargının ve özellikle Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkisindeki suçlar kapsamına giriyor.
Türkiye’nin birçok ilinde cuma namazı sonrasında siyonist işgal rejiminin haksız uygulamalarına karşı çıkıldı. İstanbul’da ise İHH, MAZLUMDER, ÖZGÜR-DER ve Uluslararası Mülteci hakları Derneği (UMHD) tarafından ortaklaşa basın toplantısı düzenledi.
İHH Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, işgal rejiminin haksız uygulamalarına ve hukuksuz işgal adımlarını durdurulması için tüm Müslümanlar ile insan hakları savunucularına çağrıda bulunuldu.
STK'lardan siyonist işgal rejiminin Kudüs'teki haksız uygulamalarını durdurma çağrısıDurmuş Aydın
Düzenlenen toplantıda konuşan İHH Genel Sekreteri Durmuş Aydın, 1967'den bu yana Kudüs'te 5 binden fazla evin işgalciler tarafından yıkıldığını hatırlattı.
"Filistinliler kendi topraklarında işgale maruz kalıyorlar"
Filistin’de yaşananların savaş suçu olduğunu belirten Aydın, "Topraklarından hukuksuz bir şekilde zorla koparılan Filistinli aileler, siyonist yerleşimcilerin işgali ve açtığı davalar nedeniyle yıllardır zorunlu göç tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor. Filistinlileri evlerinden ve yerlerinden etme projesi siyasi bir plandır ve Filistinlileri yerlerinden etmeyi amaçlamaktadır. Bu yaşananlar, bir tür etnik kökene bağlı yerinden edilme ve savaş suçudur. Filistinliler, kendi topraklarında ekonomik kriz ve Coronavirus salgını ile mücadele ederken bir yandan da hukuksuz işgalle evlerinden ve yurtlarından edilmektedir." dedi.
STK'lardan siyonist işgal rejiminin Kudüs'teki haksız uygulamalarını durdurma çağrısı"Türkiye’de Kudüs dostları ile birlikte işgal rejiminin hukuksuz uygulamalarına karşı çıkıyoruz"
Hukuksuz işgalin durdurulması, evlerin yıkımlarına son verilmesi, yeni ev yapma ve restorasyonun önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Aydın, siyonist işgal rejiminin BM komitelerinden ve üye olduğu tüm uluslararası kurum ve kuruluşlardan çıkarılması gerektiğini söyledi.
Aydın, "Uluslararası adaleti ve hukuku uygulayacak mekanizmaların geliştirilmelidir. Adil barış ve istikrarı sağlamak için Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etmeleri ve bağımsız devletlerine kavuşmaları sağlanmalıdır. Bugün burada ve tüm Türkiye’de Kudüs dostları ile birlikte işgal rejiminin hukuksuz uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Tüm dünyadaki insanları, uluslararası mekanizmaları ve adaleti ve hukuku savunan herkesi harekete geçmeye ve bu işgal adımlarını durdurmaya çağırıyoruz. Kudüs özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz." diye konuştu.
STK'lardan siyonist işgal rejiminin Kudüs'teki haksız uygulamalarını durdurma çağrısıMAZLUMDER Genel Başkanı Ramazan Beyhan
"Filistinlilere söz hakkı tanınmıyor"
Kudüs dostları olarak bir arada olduklarını belirten MAZLUMDER Genel Başkanı Ramazan Beyhan ise, "Kudüs sorunu, Filistin’in Osmanlı hâkimiyetinden çıkarak İngiliz esaretine girmesiyle başladı. Bir asırdır da devam ediyor. Bizim gündemimize ise Rahmetli Necmeddin Erbakan’ın Türkiye’de gündem etmesiyle girdi. İnsanların evleri yıkılıyor, yurtlarından ediliyorlar. Fakat uluslararası hukukun elinden hiçbir şey gelmiyor. Yıkılan evlerin yeniden yapılmasına izin verilmiyor. Dünyanın gözü önünde bunlar olup biterken ne yazık ki hiçbir çevreden ses gelmiyor. En azından Filistin halkının kendi haklarının savunmasına izin verilmesi gerekiyor. Uluslararası merciler, çözümü Filistin halkı olmadan bulmaya çalışıyor. Yapılan hiçbir anlaşmada Filistinlilere söz hakkı tanınmıyor." şeklinde konuştu.
STK'lardan siyonist işgal rejiminin Kudüs'teki haksız uygulamalarını durdurma çağrısıÖZGÜR-DER Genel Sekreteri Musa Üzer
"Kudüs halkı da oy kullanabilmeli"
İşgal rejiminin aldığı kararların hukuki bir karşılığı olmadığını belirten ÖZGÜR-DER Genel Sekreteri Musa Üzer de bugünkü problemin merkezinin; Kudüs’ün doğusundaki Şeyh Cerrah, Silvan, El-Bustan ve El-Bukayrat mahallelerinde gerçekleştiğini söyledi.
Üzer, "Somut olarak şu anki problem şudur ki Kudüs’ün doğusunun en önemli mahallelerinden Şeyh Cerrah, Silvan, El-Bustan ve El-Bukayrat’ta yıkım ve tehcir politikaları yürütülmektedir. Siyonist rejimin buradaki yıkımlarına karşı müthiş bir direniş var bölgede. Tüm Kudüs halkı hep birlikte direniyor. On binlerce insan yerlerinden ediliyor. ABD yönetimi, kendini özgürlükçü olarak lanse ediyor. O zaman önündeki bu sınavın hakkını versin. İkinci bir konu ise Filistinlilerin kendi haklarını siyasal alanda da savunabilmeleri için Kudüs halkının önümüzdeki seçimlerde oy kullanabilmelerinin sağlanması gerekiyor. Bu anlamda Türkiye’nin devlet olarak yapacaklarını önemli buluyoruz." dedi.
STK'lardan siyonist işgal rejiminin Kudüs'teki haksız uygulamalarını durdurma çağrısıUMHD Başkanı Resul Demir
"İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne rağmen Filistin’de hiçbir hukuk uygulanmıyor"
Kudüs'te yaşanan hak ihlallerine değinen UMHD Başkanı Resul Demir ise şu ifadeleri kullandı:
"İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde mülkiyet hakkının koruma altına alındığı sabittir. Sadece bu bildirgede değil diğer uluslararası anlaşma ve metinlerde de bu haklar teslim edilmiştir. Ama buna rağmen Filistin’de hiçbir hukukun uygulanmadığı görülmektedir. Şunu ayrıca belirtmek istiyorum ki, Filistinliler kendi vatanlarında mülteci değillerdir. Türkiye'de, Suriyeli olarak adlandırılan binlerce Filistinli var. Yıllar önce Filistin’deki zulümden kaçarak Suriye’ye sığınmışlardı. Şimdi de Suriye’deki zulümden kaçarak Türkiye’ye sığındılar. Onların da haklarının koruma altına alınması gerekmektedir."