Malatya Turgut Özal Üniversitesi tarafından üniversitenin Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (MTÜ-UZEM) sistemi üzerinden gerçekleştirilen e-çalıştay Tarım ve Orman Bakan Yardımcı Fatih Metin’in katılımları ile gerçekleşti.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut’un moderatörlüğünde gerçekleşen e-çalıştaya konuşmacı olarak, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Malatya Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit, Kayısı Araştırma Enstitü Müdürü Abdullah Erdoğan, Yeşilyurt Ziraat Odası Başkanı Doğan Solmaz, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Gündüz, Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Murat Asma ve Kayısı ve Kayısı Ürünleri Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim üyesi Önder Otlu katıldı.
Türkiye’nin 730 bin tonluk yaş kayısı üretimiyle dünya yaş kayısı üretiminde lider ülke konumunda yer aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Türkiye’de yaş kayısı üretiminin yaklaşık yüzde 50’sinin Malatya’dan karşılandığını belirtti.
“Biz kayısıya bilimsel bakıyoruz”
Kayısının sadece ekonomik boyutuna bakmadığını, aynı zamanda bir sağlıkçı olarak, bir biyokimyacı olarak uzun yıllar kayısının sağlığa olan çok ciddi katkıları üzerine de çalıştıklarını belirten Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Kayısının kükürt sorunu, kayısı çekirdeğini sağlığa etkileri gibi birçok çalışma yaptık. Bu anlamda üniversitemiz bünyesinde Kayısı ve Kayısı Ürünleri Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi’mizin kuruluşunu gerçekleştirdik. Malatya’mızın en önemli değerlerden biri olan kayısımızı akademik ve bilimsel olarak inceliyoruz. Çünkü biz kayısıya bilimsel bakıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Merkez “Sıfır atıklı üretim tesisi” olarak dizayn edildi
Rektör Karabulut, “Biz de yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde Kayısı Araştırma ve Geliştirme Uygulama Merkezi’mizin kuruluşunu gerçekleştirdik. Merkez “Sıfır atıklı üretim tesisi” olarak dizayn edildi. Merkezimizde, 10 yılı aşkın süredir çalışmasını yürüttüğüm, sağlık alanında kolon kanserinde, meme kanserinde denemelerini gerçekleştirdiğimiz ve Tarım ve Orman Bakanımızın da destekleri ile pozitif ürünler listesine giren Prebiyotik Kayısı Çekirdeği Ekstresi ürünümüz Kayısır’ın üretimini gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda tesisimizde cilt bakımında önemli etkisi olan kayısı çekirdeği yağı ve kayısı çekirdeği kahvesi ürünlerimizin de üretimini gerçekleştiriyoruz.” dedi.
“Dünyada tarımsal hasıla ile ilgili konumumuzu daha üst sıralara taşımayı hedefliyoruz”
Çalıştay’da konuşma yapan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin, “Tarım, tüm dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm geçirmektedir ve bu değişime ayak uydurabilmek için kaynakların doğru kullanılması, planlı üretim ve sürdürülebilirlik şarttır. Bu kapsamda, üreticilerimize, tarıma hizmet eden herkese bir görev düştüğü aşikârdır.” İfadelerine yer verdi ve “2023 hedefleri doğrultusunda dünyada tarımsal hasıla ile ilgili konumumuzu daha üst sıralara taşımayı hedefliyoruz. Bakanlığımız 2019-2023 Stratejik Planı’nda yer aldığı üzere tarım politikalarımızı; Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini sağlayarak, üreticilerimizin refah seviyesinin artması ve tüketicilerimizin kaliteli gıdaya ulaşabilmesinin sağlanması şekilde kurgulamış bulunuyoruz. Tarım ve ormancılıkta verimliliğin artırılması, gıda güvenliğinin teminat altına alınması, yenilikçi ürün ve bilişim uygulamalarının hayata geçirilmesi, markalaşmanın ve pazar payının genişletilmesi sorumluluk bilinciyle uzun vadeli politikalar üretmekteyiz.” dedi.
“Tarımda dijital dönüşüm hamlesini başlattık. 2021 yılını “Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı” olarak ilan ettik”
Bakan Yardımcısı Metin, “Geleceğin tarımına yön verecek bir dijital sistemi, Dijital Tarım Pazarı-DİTAP'ı uygulamaya aldık. DİTAP, sözleşmeli üretim başta olmak üzere, üretim maliyetlerinin düşmesi, fiyat istikrarının sağlanması, üreticinin pazar gücünün artması, finansman olanaklarının arttırılması gibi tarıma değer katacak birçok faktörü içinde barındırmaktadır. Verimli topraklarımızın bereketine bereket katmak için 2021 yılını “Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı” olarak ilan ettik. Ülkemize sulama alanında kazandırdığımız tesisler bağlamında Malatya ilimizde önemli ölçüde pay almıştır ve almaya da devam edecektir.” ifadelerine yer verdi.
“6,3 milyon TL’lik hibe desteği tutarı ile Malatya ilimizde uygulanmıştır”
Malatya’da, tarım sanayi entegrasyonuna katkı sağlanması noktasında konuşan Bakan Yardımcısı Metin, “Bakanlığımız Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP) çerçevesinde, tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik, yeni tesis, teknoloji yenilenmesi, kısmen yapılmış tesislerin tamamlanması konularındaki yatırımlara yüzde 50 oranında hibe desteği verilmektedir. Kayısı işlenmesi konusunda; 2006-2020 yılları arasında ülkemiz genelinde, yeni tesis, kapasite artırımı ve teknoloji yenileme adı altında 29 adet projeye destek verilirken bunların 24 adedi, 6,3 Milyon TL'lik hibe desteği tutarı ile Malatya ilimizde uygulanmıştır.” ifadelerine yer verdi.
Kayısı üretiminin gelişmesi ve üründe katma değerin artması için önemli destekler sağlamanın yanı sıra ilk defa bu yıl kayısıyı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin alım kapsamına aldığını anımsatan Metin, “Malatya kuru kayısı alım fiyatı Sayın Bakanımız tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştır. Üreticimizin, çiftçimizin emeğini, alın terini her zaman korumaya gayret ediyoruz. Yine kayısıda verim ve kalite artışına yönelik olarak Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğümüzce, kayısı ile ilgili Ar-Ge çalışmaları yapılmakta ve çeşitli projeler geliştirilmeye devam edilmektedir.” dedi.
“Çalıştay çıktılarının eylem planına dönüşmesini temenni ediyoruz”
“Biz istiyoruz ki, özellikle küçük üretici bağlamında daha çok projeye destek verelim daha çok üretim olsun daha fazla kişi üretimde yer alıp kazanç sağlasın ve yerelde kalkınmayı küçük üreticilerimizi güçlendirerek yapalım ki onları kendi yerlerinde tutalım ve refah artışı sağlayarak daha müreffeh bir ülke haline gelelim.” ifadelerini kullanan Metin, “Kayısı ile ilgili bu olumlu gelişmelerin daha da artarak, ülkemiz için, Türk tarımı için ve tüm dünyamız için hayırlar getirmesini diliyorum. Çalıştay çıktılarının eylem planına dönüşmesini temenni ediyor, bu güzel panelin düzenlenmesinde emeği geçen Malatya Turgut Özal Üniversitesi akademik camiasına bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum.” diyerek sözlerine son verdi.
“Malatya’da kayısının dönüm noktasına geldik”
Malatya Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit ise “Malatya’mızın en büyük sorunlarından birisi rekolte istikrarsızlığına bağlı fiyat istikrarsızlığıydı, bu sorunları Sayın cumhurbaşkanımız ve bakanlığımız öncülüğünde yerel yöneticilerimizin de gayreti ile çözüldü. Malatya’da kayısının dönüm noktasına geldik. Çiftçilerimize daha önce de söyledim, çiftçilerimizin kayısılarına mutlaka arı koymaları gerekiyor. Sadece bal için değil, kayısı ağaçlarındaki tozlanma için bu gerekli. Aslında arı bize bal üretmiyor; arı bize meyve üretiyor. Teknolojimizi ilerletmemiz gerekiyor; özellikle hijyen, kurutma şartları ve kükürtleme konusunda yeni geliştirilmiş olan kurutma sistemlerinin uyguna mal edilip yaygınlaştırılması gerekiyor. Bu şekilde diğer ülkelerle rekabetimizi geliştirebiliriz.” ifadelerine yer verdi.
“İhracatta kuru meyve gurubunda gelir artışı gösteren tek ürünün ise kayısı”
Bir önceki yıla göre ihracatta rakamsal olarak gerileme olduğunu ancak gelir bazında ise bir artışın söz konusu olduğunu ve yüzde 4 düşüş yaşanmasına rağmen gelirde yüzde 7 artışın gerçekleştiğini belirten Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, şunları kaydetti:
“Kayısıda bu yıl yaşanan olumsuzluklara rağmen döviz girdisinin düşmedi. İhracatta kuru meyve gurubunda gelir artışı gösteren tek ürünün ise kayısı. Kayısı pandemi sınavını başarılı bir şekilde vermiş oldu. Dünya genelinde kuru meyve grubuna bakıldığında ihracatta en az etkilenen ürün olduğunu görüyoruz. Kuru üzüm, incir ve erik ile kıyaslandığında kayısının pandemi döneminde en az etkilenen ürün olduğunu anlıyoruz. Yüzde 4’lük bir hasar ile yerini koruma önemli. İhracat gelirine baktığımızda ise yüzde 7’lik bir artışın olduğu görülüyor.”
Kayısı Araştırma Enstitü Müdürü Abdullah Erdoğan da Öncelikle ekonomik ömrünü tamamlamış kayısı bahçelerinin bodur ve yarı bodur fidanlarla yeniden tesis edilmesi gerektiğini kaydederek, “Fidan üreticilerinin bu konuda artık klasik çöğür anaçları yanında bodur ve yarı bodur anaç kullanmaya başlamaları gerekmektedir. dedi ve “Enstitümüz tarafından, TÜBİTAK, Üniversite ve Özel Sektör işbirliği ile 2018 yılında ‘Yüksek Kaliteli Kuru Kayısı Elde Etmek İçin, Kükürtleme ve Kurutma Sistemlerinin Geliştirilmesi’ projesi tamamlanmış, Kükürtleme ve Kurutma prototipi geliştirilmiştir. Geliştirilen bu sistemler ile 1000 kilo yaş kayısı 4 saatte homojen bir şekilde kükürtlenerek 2000 ppm. Kükürt içeren kayısı elde edilebilmektedir. Böylece kükürt doz aşımı sorunu çözülmüştür. Ayrıca geliştirdiğimiz kurutma sistemi sayesinde hijyen sağlanarak 44 saatte hızlı bir şekilde kurutma işlemi yapılabilmektedir.” sözlerine yer verdi.
MTÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Gündüz gerçekleştirmiş olduğu sunumda, “Vizyonumuz, tarım bilimine ilişkin çalışmalarda, bilgi ve teknoloji üretiminde, kültürel ve sosyal etkinliklerde uluslararası standartlara uygun, Türkiye ve dünyadaki tarım alanlarında faaliyet gösteren kurum/kuruluşlarla olumlu ilişkiler kuran; uluslararası nitelikte akademisyen ve öğrenci yapısına sahip; paydaşlarının gereksinimlerini hızlı, kaliteli ve etkili çözümlerle karşılayan bir Fakülte olmaktır. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Üniversitemizin stratejik amaç ve hedefleri doğrultusunda, üstlenmiş olduğu misyona uygun olarak pratik öğretim metotlarının ağırlıklı olarak kullanıldığı nitelikli eğitim–öğretim hizmetlerinin yanında bilimsel araştırma çalışmaları yapan, üretilen bilginin topluma aktarılmasına yönelik faaliyetler düzenleyen bir kurumdur.” İfadelerine yer verdi.
“Kayısı Malatya Şehrinin en önemli gelir kaynağı”
Malatya Kayısısı son 50 yılda ülke ekonomisine 6,5 milyar dolar katkı sunduğunu ve bu rakamlar dikkate alındığında Kayısı Malatya Şehrinin en önemli gelir kaynağı olduğunu belirten MTÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Murat Asma, “Son 20 yılda dünya meyve üretimi yüzde 29, dünya kayısı üretimi %43 artmış. Kayısı, üretimi en fazla artan meyveler arasındadır. Dünya nüfusu 2018 yılında 7,6 milyar ve son 20 yılda yüzde 27 oranında artmış. Bu bize meyve üretiminin dünya nüfus artışıyla paralel seyrettiğini göstermektedir. Dünya kayısı üretimi 4 milyon ton ile diğer meyvelerle mukayese edilmeyecek kadar düşüktür. Kişi başına yaklaşık 0,5 kilo yaş kayısı düşmektedir. Kişi başına 15 kilo muz, 11 kilo elma ve 10 kilo portakal düştüğü göz önünde tutulursa kayısı üretimi ve tüketiminde alınacak daha çok mesafe var.” İfadelerine yer verdi.
Programda Kayısı ve Kayısı Ürünleri Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (KAUGEM) faaliyetlerine değinen Dr. Öğretim Üyesi Önder Otlu, Farklı amaçlara yönelik kayısı çeşit ve anaçlarının geliştirilmesi konularında ıslah programları düzenlemeyi hedeflediklerini belirtti.
Otlu, “Üretim maliyetini düşürecek tarım tekniklerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması üzerine araştırmalarda bulunuyoruz. Kayısının meyve, çekirdek ve tohumundan katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi, tanıtılması ve tüketiminin yaygınlaştırılması için araştırmalar yapıyor, kayısı sektöründe karşılaşılan sorunların çözümü için resmi kurum ve özel sektör kuruluşlarıyla iş birliği alanında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda kayısı ile ilgili tüm akademik ve bilimsel çalışmaların yer aldığı kayisiakademisi.com web sayfamızın kurulumunu da tamamladık.” ifadelerine yer verdi.