İslam âleminin heyecan ve özlemle beklediği üç aylara girildi. İçerisinde Regaib, Miraç, Berat ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi bulunan üç aylar, dua ve yakarışların Allah'a arz edilmesi, pişmanlık gözyaşlarıyla günahların yıkanması, yapılan ibadet ve taatlere verilen sevabın katlanması bakımından Müslümanlar için kaçırılmayacak bir fırsat.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) "Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur" diye dua etmiştir.
İlahiyatçı Sinan Ünel, üç ayların fazileti ve Müslümanların bu ayda yapması gerekenlerle ilgili İLKHA'ya konuştu.
Mübarek üç ayların tüm Müslümanlara hayırlar getirmesi temennisiyle sözlerine başlayan Ünel, "İçerisine girmiş olduğumuz bu mübarek üç ayların bize, ailemize ve tüm islam alemine hayırlar getirmesini cenab-ı Allah'tan niyaz ediyoruz. Allahu Teala yaratmış olduğu gün, gece ve aylardan mutlaka bazılarına kıymet ve değer vermiştir. Allah'ın bazı zamanlara değer vermesinin sebebi ise içerisinde barındırmış olduğu kıymetli gecelerden dolayıdır. Bu gecelerin hürmetine bu günler değer kazanmıştır. Allah'ın fazilet, rahmet ve bereket olarak ihsan ettiği Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Biz bu aylara 'üç aylar' diyoruz. Resulullah (aleyhisselatu vesselam) bu ayların faziletini, kıymetini ve değerini ortaya koymak için güzel bir dua yapmıştır. Efendimiz, ' Ya Rabbi! bizlere Recep ve Şaban aylarını mübarek kıl, bizi Ramazan ayına ulaştır.' diye dua yapmıştır. Biz de bu mübarek aya girerken bu duayı yapmalıyız." şeklinde konuştu.
"Bu ayları en hayırlı şekilde idrak etmemizi Peygamber Efendimiz istemektedir"
Allah'ın bazı günlere değer vemesinin içerisinde barındırdığı gecelerden kaynakladığını belirten Ünel, "Bu Perşembe günü Regaib Kandili'nin idrak edeceğiz. Daha sonra Miraç, Berat ve bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'ni idrak edeceğiz. Bizler, bu geceleri ganimet ve fırsat bilerek en iyi şekilde değerlendirmemiz ve bu gecelerden istifade etmemiz gerekir. Bu ayları en hayırlı şekilde idrak etmemizi Peygamber Efendimiz bizlerden istemektedir. Müslüman olarak girmiş olduğumuz bu mübarek ayların hürmetine bu ayları en güzel şekilde değerlendirmeliyiz. Nafile oruçlar, Kur'an tilavetler, tefekkür, nefis muhasebesi ve gece namazları ile bu geceleri ihya etmeliyiz. İnşallah bu aydan gereği gibi istifade ederek manevi bir temizlik yapmış oluruz." diye konuştu.
"Recep ve Şaban ayları Ramazan ayına hazırlık mesabesindedir"
İnsanların bu hayırlı zamanlardan asla gafil olmaması gerektiğini ifade eden Ünel, "Recep ve Şaban ayının özelliği bu aylardaki manevi atmosferle birlikte Müslümanların Ramazan ayına hazırlık yapmış olmasıdır. Recep ve Şaban ayları Ramazan ayına hazırlık mesabesindedir. İnşallah bütün müslümanlar, bu aylardan en güzel şekilde istifade ederler. Allah'ın ve Peygamberin değer verdiği ve ihya etmemizi istediği bu ayları, günleri ve geceleri inşallah en güzel şekilde değerlendirmeye çalışırız. İnşallah Rabbimiz de bu geceleri ihya ettiğimizden dolayı bizleri ihya edecek, bağışlayacak ve nihayetinde bizleri cennetinde cemaliyle müşerref kılacaktır. Eğer insan gafil olsa Allah'ın sunmuş olduğu bu rahmet sofrasından gereği gibi istifade etmezse korkarım Allahu Teala da yarın kıyamet gününde bizleri ihmal edecektir. Bu sebeple Müslümanlar, bu günleri fırsat bilerek bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerekir. Geçen sene bu aylarda aramızda olup da bu sene aramızda olmayan binlerce hatta on binlerce kardeşimiz vardır. Mademki Yüce Rabbimiz, bu aylara yeniden ulaşmayı bizlere nasip etti, bu rahmet sofrasını bizlere açtı, inşallah bizler de Rabbimizin lütfuna ve inayetine layık oluruz. Bu gün, gece ve ayları en güzel şekilde değerlendiririz." ifadelerini kullandı.
"Salgın, Allah'ın bizleri imtihanıdır"
Bu senede üç aylara salgının gölgesinde girildiğini vurgulayan Ünel, "Bu salgın bütün dünyayı etkilemiştir. Vaka sayılarında istenilen düşüş bir türlü gerçekleşmiyor. Yapılan tüm çalışmalara rağmen salgın bitmedi. Bu Allah'ın bir imtihanıdır. Bizlerde bu salgına Allah'ın bir imtihanı olarak bakacağız ve bu şekilde değerlendireceğiz. Elbette her şeyde bir rahmet vardır. Her şeyde şer gözüken taraflar olduğu gibi rahmet, hayır ve bereket yönü de vardır. Bizlerde bu salgın döneminde ve özellikle de kısıtlamaların olduğu bu günlerde evimizde ailemizle beraber bu üç ayların manevi bereketini yaşayacağız. Belki bu salgın dönemi bize bu fırsatı oluşturmuş oldu. Mü'min zamanı bir sermaye olarak görür ki bizim de en büyük sermayemiz zamandır. Bizlerde içerisinde bulunduğumuz zamandan gereği gibi istifade edeceğiz. Allah'ın bize sunmuş olduğu bu rahmet ikliminden doyasıya nasiplenmeye çalışacağız." dedi.