Hukukçu Necmettin Aydın, İlke Haber Ajansımuhabirine verdiği röportajda meclisteki siyasi gruplara çağrıda bulunarak mağduriyetleri arttıracak bu hukuksuzluğun yasalaşmasına onay vermemelerini istedi.
TBMM Genel Kurulunda görüşmeleri süren “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi”, muhalefet milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiş ancak teklifin yeniden görüşmeleri salı günü devam edecek.
“Güvenlik insanın en temel ihtiyacıdır”
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen güvenlik soruşturmasının ‘Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi’ adıyla yeniden TBMM gündemine getirilmekte olduğunu belirten Hukukçu Necmettin Aydın, “Bu kanunun yeniden getirilmesini yanlış buluyorum. Özellikle güvenlik bürokrasisinin zaman zaman özgürlükleri daraltıcı bu tür taleplerinin özellikle siyasi partiler ve yasama tarafından bu şekilde yasalaştırılmasını sakıncalı buluyorum. İnsanoğlu toplum olarak yaşamaya başladığı andan itibaren güvenlik ve adalet gerekçesiyle birtakım özgürlüklerini devretmiştir. Güvenlik insanın en temel ihtiyacıdır. Güvenliği sağlayacağız diye kesinlikle özgürlükleri kısıtlayamayız. İnsanlık tarihi bunun yanlış örnekleriyle doludur.” dedi.
“Güvenlik soruşturması demek insanların özgürlük alanına girme demektir”
İslam’ın koyduğu özgürlük sınırı insanlığın özel alanı olduğunu söyleyen Aydın, “Güvenlik soruşturması demek insanların özgürlük alanına girme demektir. Devlet her türlü yasayı yapabilir. Devletin temel görevi suçluları tespit etmesidir. Kanunda suç olmayan hiçbir konuyla ilgili güvenlik gerekçesiyle insanlar üzerinde bir çalışma ve araştırma yapılamaz. Bu anayasaya da temel insan haklarına da aykırıdır. Özellikle AK Parti döneminde bunun yapılması ayrıca sakıncalı buluyorum. Maalesef son iki üç yıl içerisinde ülkemizin özellikle dış güvenlik alanındaki elde ettiği başarılar maalesef güvenlik bürokrasisinin arzu ve isteklerini biraz köpürtmüştür.” ifadelerini kullandı.
“Öfke ve kini köpürten bir söylem kesinlikle bir devlet bürokrasisine yakışmaz”
İç güvenlik ile ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun duruş ve yasalarla ilgili tutumunu isabetsiz bulduğunu aktaran Aydın, “Sayın İçişleri Bakanının davranışlarını da isabetsiz buluyorum. Özellikle meclisteki söyleminde bir devlet adamı ağırlığını da yakıştıramıyorum. Bir devlet adamının Karayılan’a karşı söylediği cümleyi doğru bulmuyorum. ‘Karayılan’ı bin parçaya böleceğim’ deme sen devletsin deki ‘seni yakalayacağım seni de Öcalan’ın yanına koyacağım’ de, adalet konuş. Devlet intikam konuşamaz. Siz devlet olarak intikam ağzıyla konuştuğunuz zaman taraftarınızın öfkesini kabartırsınız. Karşı tarafının da kinini köpürtürsünüz. Öfke ve kini köpürten bir söylem kesinlikle bir devlet bürokrasisine ve devlete yakışmaz. Devlet adalet ve güveni tesisle görevlidir. Onun için kendisine tavsiyem Diyarbakır belediyesini kayyumla teslim alıp da devlet zırhına bürünmek değil siyasetçi olarak siyasetçi kimliğiyle Diyarbakır belediyesini seçimlerde halkın gönlünü kazanarak kazanmasını tavsiye ederim. İktidar partisine bu şekilde çalışmasını tavsiye ederim.” diye konuştu.
“Güvenlik soruşturması insanları umutsuzluğa sürükleme konusunda isabetsiz bir karar”
Aydın, “Güvenlik soruşturmasıyla özellikle doğudaki insanlarımız, işsiz insanlarımız daha da tedirgin olmuşlardır. Türkiye’de 10 milyon işsiz var. Kayıtlı 5 milyon işsiz insan var. Zaten bunlara iş bulamıyorsunuz. Devlete alacağınız ortalama yılda yüz bine yakın memur alırken de bir güvenlik soruşturması kavramı adı altında hem alımları şaibeli hale getirirsiniz hem de 10 milyon işsiz insanın umutlarına olumsuzluk anlamında bir eksi puan daha yazdırırsınız. Güvenlik soruşturması insanları umutsuzluğa sürükleme konusunda isabetsiz olduğunu düşünüyorum. Meclisteki oylamada reddedilmişti inşallah tekrardan gündeme getirmezler diye düşünüyorum.” dedi.
“Güvenlik soruşturmasının mağduriyetlerini çok ağır yaşadık”
Bu kanunları getirenler 10 yıl sonra bu kanunların mağduru olacaklarını söyleyen Aydın, konuşmasının devamında şunları aktardı:
“Bu tür kanunlar uygulamacının elinde kesinlikle bir zülüm aracı haline dönüştürülür. Bu hükümet zamanında terör kanunu çıkartıldı. Güya terör ile mücadele adı altında çıkarıldı. Ama bu terör kanunundan yüzlerce iş adamı FETÖ’cü diye içeri attılar. 3 esnaf birbiriyle konuştu diye terör örgütü yapıp terör suçuyla mahkemelerde yıllarca dava açmadan yatırdılar. Terör kanunundaki yanlış uygulamaların sonuçları çok ağır yaşadık. Güvenlik soruşturmasının mağduriyetlerini çok ağır yaşadık. Bütün bu örnekler varken yeniden aynı yanlışları yapmaya kalmak isabetsizdir. Arkadaşlarımızı uyarıyoruz. Bütün millet iyi niyetiyle sizi iktidara getirip 18 yıldır sizi iktidarda tutuğunu unutmayınız. Halkı karşınıza alacak uygulamaların önünü açacak bir yasal düzenlemeler yapılması hususunda daha dikkatli olun yoksa halkın umudu giderse sizi iktidardan götürür. Allah korusun sizin iktidardan gitmeniz Türkiye için iyi bir şey olmaz sizin iktidardan gitmeniz için bunları konuşmuyoruz. Halk ile olan ilişki ve muhabbetinizi bozacak uygulamalardır bunlara dikkat edin ve lütfen bunları kesinlikle yapmayın diye ikaz ediyoruz.”
“Lütfen ikaz ediyorum böyle bir kanun çıkartmayınız”
20. Dönem Zonguldak Milletvekili olduğunu hatırlatan Aydın, “28 Şubat sürecini yaşamış bir insanım. 28 Şubat sürecinde Meclis Dilekçe Komisyon Başkanlığını yapmış birisiyim. Başörtüsü zulmüne uğramış 2 milyon insanın dilekçelerini bizzat almış bir insanım. Kanunların nasıl yanlış uygulandığını bir ‘irtica’ kavramı adı altında ne büyük zulümler yapıldığını bizzat yaşamış bir insanım. Uyarıyorum bu kanun aynı zulümleri bir başka şekilde yaşatacaktır. İktidarda kim olursa karşı tarafa yaşatabilir böyle bir kanun ile iktidardaki kişiyi siyasi zihniyeti ideolojisini kendisi için kutsallaştırır ve karşı taraftaki herkesi bu kanunlar ile mahkûm ve mağdur eder. Büyük sıkıntılar yaşatır. Lütfen ikaz ediyorum böyle bir kanun çıkartmayınız. Güvenlik unsurların elinde her türlü yetki ve imkan vardır. Maalesef güvenlik bürokrasisi ve iç güvenlik ekipleri çok gereksiz ve lüzumsuz konularla meşgul olmaktadır. Gereksiz kanunlar ile insanları tedirgin edeceğinize bir takım suç organizasyonların önceden istihbaratını yaparak onları önleyin diye kendilerine tavsiye ederim.” dedi.
“Cezaların ve kuralların fazla olduğu yerlerde sosyolojik olarak öfke birikir”
Aydın, Cezaların ve kuralların fazla olduğu yerlerde sosyolojik olarak öfke birikir. Bakın Avrupa polis devletidir. Avrupa’daki olaylara bakınız Avrupa’daki kuralcı, baskıcı ve cezacı devlet sistemi Avrupa’da öfke biriktiriyor. 50 yıllık huzurları 50 yılda bozuldu. En ufak bir olayda nasıl vahşet ortaya çıkıyor. İçlerindeki vahşet sokaklara yansıyor. Bunu görüyoruz. Bunun sebebi baskı ve polis devletinin yansımasıdır. Onun için yetkilileri uyarıyorum polisin varlığını baskıcı kuralları kesinlikle geri çekin. Polisin varlığını olabildiğince hissettirmeden bir düzen ve güvenlik sağlayın. Tavsiyem budur.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.