Göktaş, Doğruhaber Gazetesi'ndeki köşesinde "Allah'ım! Ne Olur Yağmur Yağdırma!" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Göktaş, köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Allah bilir amma bu sene kış çok şiddetli geçecek." der, geçmiş peygamberlerden birisi veya bir veli. Fakat hiç de öyle olmamış. Bu sözü unutmayanlar kışın sonuna doğru varmışlar sormuşlar; "Siz bu sene kış çok çetin geçecek dediniz fakat gördüğünüz gibi çok yumuşak geçti." deyince; "Filan yerdeki köprünün altına bir köpek yavruladı, o yavrular için böyle oldu." buyurmuş.
Yine, kurak geçen bir mevsimde köylüler toplanmış yağmur duasına çıkmışlar, çıkmadan önce de kurbanlar kesilmiş, küsler barışmış, hacet namazları kılınmış, kısacası gerekenler yerine getirilmiş ve yağmur duasını yapmışlar ve dönmüşler. Aradan bir kaç gün geçmesine rağmen yağmur yağmamış.
Bu arada köye Allah dostu diye bildikleri birisi gelmiş, durumu ona anlatmışlar, bir de kendisinin öncülüğünde yağmur duasına çıkılmasını istemişler. Allah dostu yağmur duasından önce köydeki bütün hanelerin gezip görülmesini istemiş, ileri gelenlerle birlikte ev ev dolaşıp herkesin halini hatırını sormaya başlamışlar. Nihayet yıkık dökük bir evin kapısını çaldıklarında bir kadın ve yanında iki kız çocuğu açmış kapıyı. Onların da hal ve hatırlarını sormuşlar. Kadın, kocasının genç yaşta öldüğünü, iki kızıyla birlikte çatısız, yıkık dökük bu evde kaldıklarını söyler. Allah dostu, kız çocuklarından birisini tutar ve sorar; "Söyle bakalım, sen hiç Allah’a dua eder misin?" Küçük kız "Tabi ki ederim" deyince bu defa Allah dostu nasıl bir dua ettiğini sorar. Kız çocuğu yıkık çatıyı göstererek "Allah’ım, ne olur yağmur yağdırma!’ diye dua ederim" demiş. İkinci kız çocuğuna da aynı soruyu sormuş, o da yırtık ayakkabılarını göstererek "Ben de aynı şekilde, ‘Allah’ım ne olur yağmur yağdırma’ diye dua ederim" demiş.
Diyorum ki biz de Allah’tan yağmur istemeden evvel şöyle bir köyü dolaşsak, yağmur ve kar yağmasın diye dua edenler var mı, onları bir bulup öğrensek.
Öyle ya Allah, önceliği onların duasına veriyor olmalı. Onları bulsak da kendilerinden bu şekilde "Allah’ım ne olur yağmur yağdırma, kar yağdırma" diye dua etmemelerini istesek, bunun için onlarla bir anlaşmaya varsak.
Yine aynı şekilde köprülerin altlarını bir bir dolaşsak yavrulamış köpekleri arayıp bulsak ve bu hususta onlarla da bir anlaşma yapsak.
Köpek yavrularını bulmak için dolaşacağımız köprülerin altında insanlara da rastlayacağımızı unutmasak.
Şimdi doğru söyleyelim, evet biz yağmur istiyoruz, kar istiyoruz Rabbimizden. Ama bir de çadırlarda, çamurlarda yaşayan yavrulara soralım, yağmuru karı onlar istiyorlar mı? Allah hangimizin isteğini yerine getirir acaba?"