Gara'ya giden milletvekilinin HDP'li Dilan Dirayet Taşdemir olduğunun ortaya çıkmasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, HDP Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir hakkında örgüt üyesi olmak suçundan soruşturma başlatılmıştı.

539 gündür Diyarbakır HDP İl Binası önünde evlat nöbeti tutan Ayşegül Biçer, gerekirse söz konusu milletvekili hakkında kendilerinin de dava açacaklarını söyledi.

Ayşegül Biçer

PKK tarafından 17 Kasım 2018'de kandırılıp kaçırılan oğlu Mustafa için 3 Eylül 2019'dan bu yana evlat nöbetini sürdüren Ayşegül Biçer, bu süre zarfında defalarca tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını belirterek "Ben mücadelemden vazgeçmeyeceğim. 3 yıldır oğlum olmadan yaşıyorum. Hayatım kabusa döndü ama evladımı almadan kalkmayacağım." diye konuştu.

"Her gün yüreğimiz yanıyor ama onlardan asla korkmuyoruz"

Gara'da katledilen asker ve polislerin ailelerinden bazılarının evlat nöbeti tutanlar olduklarını hatırlatan Biçer, "13 şehidimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Acıları acımızdır. Sonuna kadar birlik ve beraberlik içinde mücadele edeceğiz. Biz sadece evlatlarımız için mücadele etmiyoruz, PKK'ye karşı intikam diyoruz. Çünkü bizim yüreğimiz yanıyor ve her gün can çekişiyoruz ama onlardan asla korkmuyoruz." ifadelerini kullandı.

Gara'ya giden Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Daşdemir'e tepki gösteren Biçer, "Kürtlerin savunucusu olduklarını iddia eden HDP milletvekillerine ve Ağrı Milletvekiline sesleniyorum: Sözde Kürtlerin temsilcisiydiniz. Gara'ya gidip teröristlerle beraber hareket ederken o şehitlerin anne ve babalarına nasıl hesap vereceksiniz? Sizde biraz şeref, haysiyet ve namus varsa istifa edersiniz." ifadelerini kullandı.

"Boğaziçi eylemlerine destek verenler, çocukları PKK tarafından kaçırılan ya da katledilen aileleri bir kez dahi ziyaret etmediler"

Evlat nöbetinde sadece kendi çocukları için değil, kandırılıp kaçırılan herkes için bulunduğunu belirten Biçer, mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ederek Boğaziçi eylemlerine destek veren akademisyen ve gazetecilere atıfta bulunarak şunları söyledi:

344 sanatçı, gazeteci ve akademisyen Boğaziçi Üniversitesi'nin önündeki eyleme katılıyor ama aylardır feryat eden anne ve babaları görmezlikten geliyorlar. Biz onları Allah'a havale ediyoruz. Çünkü burada yanan yüreklere bir nebze de olsun gelip su serpebilir, annelerin acılarına ortak olabilir, 13 şehidin ailelerini ziyaret edebilirlerdi.

İYİ Parti ve CHP'ye de seslenen Biçer, "Gaziantep'teki şehit cenazesine katıldığımda CHP ve İYİ Parti genel başkanlarının gönderdikleri çelenkler gözüme takıldı. Burada mücadele eden şehit anne-babalarını ziyaret edip bir gün dertlerine ortak olmadılar ama hiç utanmadan çelenk gönderebiliyorlar. Yeter artık, üstümüzden kirli siyasetlerini yapmayı bırakıp ellerini üstümüzden çeksinler." şeklinde konuştu.

"Evladı Gara'da katledilen aileler, evlat nöbetine devam edecekler"

HDP'nin ABD ve siyonist işgal rejimininin çıkarlarına hizmet ettiğini ve Kürtleri temsil etmediğini söyleyen Biçer, "HDP milletvekillerinin çoğu ya Kürtçe bilmiyor ya da Kürt değiller. Artık bu Doğu ve Güneydoğu halkının bunları görmesini ve 2023'te HDP'yi sandıklara gömmelerini istiyoruz. Kravatlı teröristler olarak adlandırdığımız bu kişilerin Meclis'e girmelerini istemiyoruz. Çünkü onlar biz Kürtleri savunamazlar. Çocuklarımızı tez zamanda bize versinler, yoksa biz ölümüne baş koyduğumuz bu yolda kesinlikle yılmayacağız." dedi.

Evlatları Gara'da katledilen ailelerin evlat nöbetine gelip destek vereceklerini belirten Biçer, "13 çocuğumuzu şehit vermiş olabiliriz ama aileleri ile beraber burada oturmaya devam edeceğiz. Çünkü hepimizin acısı ve düşmanı bir. Biz anne babalar olarak sonuna kadar buradayız." şeklinde konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıkladığı Gara'ya giden HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir'e dava açacaklarını belirten Biçer, "Gerekirse Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurumuzu yapacağız. HDP Ağrı Milletvekili'nin 13 şehidin kanında parmağı var. Belki, emri veren de o milletvekilidir. PKK kendinden beklenileni yaparak kalleşliğini gösterdi. Biz de onlara karşı mücadeleye devam edeceğiz."