Çocukları kandırılarak ya da zorla dağa kaçırılan ailelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki mücadelesi devam ederken, ailelerden Nihal Çiftçi ve Aydan Arslan çocuklarını HDP'den istediklerini vurguladı.
Lise öğrencisi olan oğlu Emircan'ı 2012 yılından beri görmediğini söyleyen anne Nihal Çiftçi, evladının kaçırılma sürecinden bahsetti.
Oğlunun okuduğu lisede, 4 ya da 5 çocuğun birlikte kaybolduğunu aktaran Çiftçi, tüm aileler gibi kendilerinin de PKK'den şüphelendiğini dile getirdi.
"Çocuğumu HDP'den istemeye gittiğimde beni azarlayıp gönderdiler"
Bu şüphe üzerine tüm ailelerin emniyete kayıp ihbarında bulunduğunu belirten Çiftçi, "Oğlu kaçırılan ailelerden biri, çocuklarının PKK tarafından alıkonulduğunu öğrendiğini söyledi. Daha sonradan öğrendik ki HDP çocuk ve gençlerin isimlerini listeye yazıp dağa gönderiyormuş. Bunun üzerine ben HDP'ye gidip oğlumu sordum. Beni sadece bir dövmedikleri kaldı. 'PKK'ye bir çocuk verdiniz, çok mu? Daha gençsin yeni bir çocuk dünyaya getirebilirsin.' diye azarladılar. Bir çocuğun yerini başka bir çocuk tutamaz. Ayrıca Emircan evimizin tek erkek çocuğuydu." diye konuştu.
Nihal Çiftçi
"Dağda çocuklarımızı korkutup tehdit ediyorlar"
Evladını dağa kaçıranların veya aracı olanların kendi çocuklarını değil de mazlum halkın çocuklarını dağa göndermelerine anlam veremediğini dile getiren Çiftçi, "Madem feda edilecek çocuk arıyorlar kendi çocuklarını neden yollamıyorlar? Bizim çocuklarımızı neden kandırıp götürüyorlar?" diye sorguladı.
Oğlunun 3 yıl önce Siirt Eruh'ta öldüğü bilgisinin kendisine verildiğini anlatan Çiftçi, teşhis için gittiği cenazeyi teşhis edemedikleri için DNA testi yaptıklarını ve cesedin oğlu Emircan'a ait olmadığının anlaşıldığını söyledi.
Oğlunun hayatta olup olmadığı hakkında herhangi bir bilgisinin bulunmadığını dile getiren Çiftçi, "Eğer oğlum yaşıyorsa gelip teslim olsun. Dağda çocuklarımızı korkutup tehdit ediyorlar, ama çocuklarımız onlara kanmasınlar! Eğer teslim olurlarsa onlara hiçbir şey yapılmayacak. Oğlumla birlikte götürülen arkadaşlarının hepsi kaçıp geldi ve şimdi evlerinde oturuyorlar. Gelenler ne ceza ne işkence ne de herhangi bir olumsuzlukla karşılaştı." diye konuştu.
Aydan Arslan
"Evine dönmek isteyen kızıma zarar vermelerinden korkuyorum"
6 yıl önce kaçırılan kızı Aysun için evlat nöbetine katılan Aydan Arslan ise "Kızım kaçırıldıktan 4 gün sonra beni Lice'ye çağırdılar. Umutla gittiğim Lice'de kızımın dağa götürüldüğünü öğrendim. O günden sonra kızımdan hiçbir haber alamadım. Ta ki geçtiğimiz yıl ekim ayında kızım beni aradı. Gelmek istediğini, ama kendisine zarar vermelerinden korktuğunu söyledi." dedi.
Kızı Aysun'un televizyonlarda kendisini görme ümidiyle evlat nöbetine katıldığını belirterek kızına seslenen Arslan, "Ben kızım için buraya geldim. Buradan kızıma sesleniyorum. 'Kızım! Eve dön artık, hiçbir şeyden korkma. Kızım! En yakın arkadaşın bile teslim oldu, sen de teslim ol. Sen de dön kızım!" diye çağrıda bulundu.