Depremden sonra artan kira fiyatları ile ilgili konuşan Elazığ Emlakçılar Derneği Başkanı Hakan Albayrak, Elazığ’da insanların yüksek kiralar nedeniyle mağdur kaldığını söyledi. Albayrak, mart, nisan aylarında kiranın yüzde 45-50 civarında düşmesini beklediklerini ifade etti.

Vatandaşların kiralık ev bulmakta zorluk çektiğini vurgulayan Albayrak, “Bugüne kadar kiralık evler bin TL iken iki bin TL oldu. Ev sahiplerinde de bir fırsatçılık oldu ancak onlar da daha sonra kendilerini düzelttiler.” dedi.

"Yüksek kira fiyatı biçen vatandaşların hiçbiri müşteri bulamayacak"

Kentte yapılacak TOKİ'lerle birlikte kira fiyatlarının da düşeceğini dile getiren Albayrak, “Eğer beklediğimiz gibi giderse mart veya nisan aylarında yüzde 45-50 arasında bir düşüş bekliyoruz. Çünkü TOKİ Elazığ’da 20-30 bine yakın daire yapıyor. Onlar tamamlandıktan sonra insanlar kendi evine taşındığında kirası iki bin TL olan evlerin hepsi boşalacak ve bu evlerin sahipleri müşteri bulamayacaklar.” diye konuştu.

"Ev fiyatlarının düşmesini beklemiyoruz"

Yüksek ev fiyatlarına da değinen Albayrak, ev fiyatlarında yükseliş olmasının en büyük sebebini depremde yıkılan evlerin olmasına bağladı.

Albayrak şöyle devam etti: “Demirin fiyatının yükselmesi ve mobilya fiyatlarının yükselmesi ev fiyatlarını yükseltti. Demirin tonu 3 bin TL iken şu anda 4 bin 500 TL oldu. Bir diğer sebebi ise belediyenin yapı denetim fiyatlarını yükseltmesidir. Şu anda yapı denetimler de en az 10 bin TL para isteniyor. Önceden bir müteahhit bina yapacağı zaman tüm yapı denetimleri gezip birine karar verebiliyordu. Şu anda sistem atıyor ve sabit kılınmış fiyatların yükselmesi dairelerin fiyatlarına etki ediyor. Bu nedenle belediyenin yaptığı denetimlerde ve ruhsatlarda indirime gitmesi gerekiyor."

Albayrak, ancak Elazığ’da satılık evlerin fiyatında bir düşüş beklemediklerini sözlerine ekledi.

"En büyük sorunumuz korsan emlakçılar"

Mustarip oldukları bir diğer konunun ise korsan emlakçılık olduğuna işaret eden Albayrak, şunları kaydetti:

“Biz bunları bitirmek için elimizden geleni yapıyoruz ve bunların az bir ömrü kaldı. Çünkü bakanlık çalışma yapıyor, artık yetki belgesi çıkartıldı, o belge olmadan kimse emlakçılık yapamayacak. Örneğin bir kişi devlet dairesinde çalışıyorsa gidip ev alıp satıyor ve devlete herhangi bir katkısı olmuyor. Ama bizim emlakçı dükkânımız var; dükkânımızı açtığımız zaman devlete vergi de veriyoruz, stopajda veriyoruz, müşterileri götürmek için araç kullanıyoruz, bunun yakıtından devlet KDV alıyor, muhasebeciye para veriyoruz. Bu sayede devlete sürekli bir para akışı oluyor. Diğer taraftan kaçak emlakçıların ne muhasebecisi var ne kira veriyorlar ne de stopaj veriyorlar. Hükümetimizden isteğimiz kaçak emlakçıların önünü kesmesidir.”