Eğitim Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananlara destek verenlerin hukuk, kanun ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirilen rektör atamasını kendi ideolojik saplantılarını kullanarak algısal yöntem ve söylemlerle bir eylem kapasitesi oluşturma gayretkeşliği içinde olduklarını belirtti.
Deniz, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki öğrenci eylemleri hakkında yaptığı yazılı açıklamada, "Taksim Gezi Parkı’nda ağaçların yerinin değiştirilmesini ‘Ağaçlar katlediliyor’ bahanesiyle fırsata çevirmeye çalışanlar, 28 Şubat’ın psikolojik harekâtını andıran söylem, yöntem ve eylemlerle darbe arayışına girenler, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki ortamı kendisine uygun bir zemin olarak görenler yeni bir tezgâh peşindeler." dedi.
Eylem yapan zihniyetin bahane aradığına vurgu yapan Deniz, "Yeni atanan rektörün daha önce bir siyasi partiden aday olduğu bahanesiyle rektör olarak görevlendirilmesine karşı çıkanların siyasi özgürlüklerden ne anladığı, amaçlarının bilim değil, sadece ideoloji olduğu, bazı hak ve özgürlükleri sadece kendilerine yakıştırdıkları, vandallıklarından ve sürekli darbe arayışlarından açıkça belli olmaktadır. İliklerine kadar işlemiş vesayetçi, darbeci ahlaksızlıkla hareket edenlerin kamu kurumlarının devlete ait millete hizmet mekânı olduğunu bilmeleri, bilmiyorlarsa da öğrenmeleri gerekmektedir. Bu güruh, her ortamda akademisyenlere ve kamu görevlilerine siyaset yasağının kaldırılmasını savunurken, kendilerinden görmedikleri kişilere karşı ne kadar gaddar ve ideolojik körlük içinde olduklarını bir defa daha gösterdiler." ifadelerini kullandı.
Gösteri adı altında sürdürülen arbedede üniversite öğrencilerinden ziyade terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin olması, işin amacını ve meşruiyet derecesini zaten göstermektedir. Ayrıca, nereden zuhur ettikleri belli olmayan sapkın bireylerin oluşturulan kaotik ortamda ortaya çıkmaları, kendilerine alan açmaya çalışmaları, seslerini duyurma gayretleri, bu topraklarda asla gerçekleşmeyecek meşruiyet arayışıyla kinlerini kusmaları beyhude bir çırpınmadır." dedi.
"Gösteri kılığında darbe arayışı"
Üniversitedeki eylemleri "Gösteri kılığında darbe arayışı" olarak nitelendiren Deniz, Kâbe’nin resminin saygısızca yere atıldığını hatırlatarak "Mesele Boğaziçi değil, sen hâlâ anlamadın mı' pankartıyla ‘Gezi'yle akrabalığını ortaya koyanlar, aradıklarını asla bulamayacaklardır. Milletimiz, bu ve benzeri olayları ve tezgâhları basiretiyle görmekte, ferasetiyle değerlendirmekte, sabırla ve tahammülle izlemektedir. Biz her zaman düşünce ve fikir özgürlüğünden yanayız. Mağdur olan herkesin hakkını ararız, sözcülüğünü yaparız. Fikrine katılmasak bile herkesin düşüncesini ifade etmesinden yanayız. Ülkemizde elbette insanlar demokratik haklarını kullanmalı, gösteri yapabilmeli, yürüyüşle hak arayabilmelidir. Ancak küresel güçlere payandalık yapanların, ipleri emperyalistlerin elinde olan kuklaların, kendini kamufle eden etki ajanlarının, milletin iradesine ipotek koymak isteyenlerin, vesayet özlemiyle her şeye teşne olanların vandallıklarını özgürlük saymak safdilliktir." şeklinde konuştu.
Deniz son olarak, "Memur Sen olarak, yasakların ve sınırlamaların kalkması, özgürlük alanlarının genişlemesi için mücadele ederken; görüntüsü yerli, zihniyeti yabancı, istiklal mücadelesinin manasını bilmediği için istikbali müstemleke temsilciliği olarak hayal eden, kaosla beslenen bu zihniyetin milletimizin iradesine ket vurmasına, devletin bağımsızlığına kast edenlerin daima karşısında olacak ve 28 Şubat’ta, 17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da olduğu gibi, Boğaziçi'ndeki darbe arayışına geçit vermeyeceğiz. Ülkemizin, milletimizin ve devletimizin yanında aynı kararlılıkla duracağız." dedi.