Yazılı açıklamada bulunan Engin, Boğaziçi Üniversitesi önünde cinsel sapkınların Kâbe-i Muazzama'ya yaptığı saygısızlığa sert tepki gösterdi.
Boğaziçi Üniversitesi önünde Kâbe fotoğrafının yere serilmesini kabul edilmez olduğunu belirten Engin, Müslümanların kutsal değerlerine yapılan bu saldırının, dini inançlar üzerinden yapılan açık bir provokatif eylem olduğunu vurguladı.
Kimsenin toplumsal barışı bozmaya, inanç özgürlüğünü hedef almaya ve kutsallara saldırmaya hakkı ve haddinin olmadığını dile getiren Engin, "Bu bir düşünce özgürlüğü değil, açıkça provokasyondur. Hem de çok çirkin bir provokasyon. Bu provakasyonlarla milletin sinir uçlarına dokunarak 'Kaos' peşinde koşanlar, ülkeye en büyük ihaneti yapmaktadırlar. Bu ihanetler karşısında susmayan diyanet camiası, bundan sonra da sessiz kalmayacaktır." dedi.
"Bu düpedüz hadsizliktir ve haddini bilmeyenlere bu halk haddini bildirecektir"
Dini değerlerle fütursuzca dalga geçilmesine bu toplumun izin vermeyeceğini ifade eden Engin, şunları söyledi:
"Dünya ve ülke olarak Coronavirus nedeniyle zor günler yaşıyoruz. Birlik ve beraberliğe, birbirimize destek olmaya daha çok ihtiyacımız olduğu bu günlerde bu ayrıştırıcı, provokatif tavır, ülkesini, halkını seven insanların takınacağı bir tavır değildir. Bu düpedüz hadsizliktir ve haddini bilmeyenlere bu halk haddini bildirecektir. İstanbul Cumhuriyet Savcılığının ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğünün soruşturma başlatması memnuniyet vericidir. Diyanet-Sen olarak bizler de konunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Tüm sorumluların bir an önce adalet önünde hesap vermesini ve tüm Müslümanlardan özür dilemesini bekliyoruz."