Müftü Erhan açıklamasında, “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş olan mübarek Ramazan ayına yaklaşmış bulunmaktayız. 12 Nisan Pazartesi günü kılacağımız ilk teravih namazının ardından 13 Nisan Salı günü tutacağımız oruç ile Ramazan ayına girmiş olacağız. Her yıl Diyanet İşleri Başkanlığımız, Ramazan ayında bireysel ve toplumsal hayatımıza ışık tutan bir temayı kamuoyunun gündemine taşıyarak toplumsal bir duyarlılık ve farkındalık oluşturmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda 2021 yılı Ramazan ayı teması ‘Şifa Ayı Ramazan’ olarak belirlenmiştir.” dedi.
Tüm dünyada ve Türkiye’de etkisini devam ettiren salgın hastalığın bir taraftan ruhu bunaltırken diğer taraftan da sağlığı, hayatı olumsuz yönde etkilediğini belirten Erhan, “Böyle bir dönemde Ramazan ayı, orucuyla, Kur'an tilavetiyle, teravihiyle, iftarıyla, sahuruyla ve fitresiyle salgın hastalıktan bunalan ruhumuza ve bedenimize şifa olmaktadır. Ramazan, müminler için şifa olan Kur'an-ı Kerim'in indiği aydır. Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi bu ayda bulunmaktadır. Bu ayda, Peygamberimiz ve Cebrail karşılıklı Kur'an-ı Kerim okurlardı. Peygamberimizin bu sünneti vesilesi ile günümüzde Ramazan ayı boyunca mukabeleler okunmakta, okunan mukabeleler gönlümüze huzur vermekte, ruhumuza şifa olmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Ramazan ayının beden sağlığına faydalarının olduğunu, insan vücudundaki hücrelerin yenilenmesine sebep olduğunu belirten Erhan şöyle devam etti:
“İslam'ın beş esasından bir tanesi olan zekâtın kelime anlamı içinde temizlenme ve arınma manaları da bulunmaktadır. Oruç tutarken, insan manen olduğu kadar maddî manada da temizlenmektedir. Ramazan ayında verilen fitre, zekât ve sadaka Müslüman toplumun kardeşlik, dayanışma, paylaşma ve yardımlaşma duygularını artırmaktadır. Bu yönüyle Ramazan ayı, toplumsal hayatımız için de şifadır.”
Müftü Erhan son olarak şu tavsiyelerde bulundu: “Her yıl hidayet rehberi olan Kur’an-ı Kerim’in ilahi mesajını hayatımızda bir kez daha güncelleyip, ahitlerimizi gözden geçirme imkanı bulduğumuzu unutmayalım. Yüce Rabbimizin ilahi mesajını ailelerimizle beraber bir kez daha hatırlayıp, başta Yaratıcımıza verdiğimiz kulluk sözü olmak üzere bütün ahitlerimizi gözden geçirelim. Karşılığı Rabbimizin katında olan ve koruyucu bir kalkan hükmünde görülen oruç ibadetini yerine getirirken; içinde bulunduğumuz hassas süreç boyunca sofralarımıza fazladan bir tabak koyamasak da, mahzun ve mazlum kalmış nice hanelerin sofrasını donatıp, yetimlerin yüzlerine tebessüm bırakmayı ihmal etmeyelim.”