Suriye'de yaklaşık 11 yıldır süren iç savaştan dolayı yüz binlerce Suriyeli, evlerini, topraklarını ve mallarını terk etmek zorunda kaldı. Ölümden kaçan Suriyelilerin sığındıkları ülkeler arasında ise kendilerine kapılarını açan Türkiye ilk sırada yer aldı.
Başta Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Kilis, Mardin, Adana, Mersin, İstanbul ve İzmir olmak üzere Türkiye'nin birçok bölgesindeki illere yerleşen Suriyelilerden kimisi yokluk, kimisi ise kötü koşullarda yaşamak zorunda kaldı.
Yaklaşık 550 bin Suriyeli mültecinin yaşadığı Gaziantep’teki mültecilerden biri olan ve 2017 yılında ailesi ve çocukları ile kente yerleşen Emel Shamma (37), 16 yaşındaki oğlunu daha iyi şartlarda geçindirmek ve girişimciliğini sürdürmek için çeşitli arayışlara girdi.
Shamma, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) tarafından Suriyeli mülteciler için açılan kursa katıldı. Gaziantep Sanayi Odasından aldığı belge ile mesleki eğitimini tamamlayan ve bir süre kentte bulunan bir lokum imalathanesinde çalışan Shamma, daha sonra kendi işyerini kurmak için kolları sıvadı.
Shamma, aldığı mesleki eğitim belgesi ile Gaziantep Sanayi Odası ve Büyükşehir Belediyesinin ortaklığında İpekyolu Kalkınma Ajansının da finansman desteği ile girişimci kadınlara yönelik Şehitkamil ilçesinin Belkıs Mahallesi’ne kurulan Gaziantep Kadın Girişimci Destek Merkezine (KAGİDEM) başvurdu.
Birleşmiş Milletler (BM) ve KOSGEB’ten hibe desteği alarak Kadın Girişimci Destek Merkezi bünyesinde kendi lokum imalathanesini kuran Shamma, imalathanesinde ürettiği çeşit çeşit lokumlarını birçok ülkeye ihraç etmeye başladı.
Halep kentinde yaşarken 2017 yılında iç savaştan dolayı ülkesini terk etmek zorunda kaldığını belirten Shamma, İLKHA muhabirine, Suriye'de yaşamın durduğunu, bundan dolayı ülkelerini terk etmek ve Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Suriye’deki iç savaştan dolayı Halep’i terk edip İdlib’e yerleştiğini aktaran Shamma, İdlib’de çok zorluk yaşadığını, 4 ay boyunca patlamalar, çatışmalar ve silah sesleri arasında kaldığını anlattı.
Türkiye’de geçici koruma statüsündeki ilk kadın sanayici olduğunu söyleyen Shamma, henüz yeni kurduğu imalathanesinde 10 kişiyi istihdam ettiğini belirtti.
Lokum imalathanesi kurarken ailesinin de kendisine çok destek verdiğini belirten Shamma, kimseye muhtaç olmamak için çabaladığını ifade etti.
“Bu mesleği çok sevdim”
Gaziantep’e ilk geldiğinde ciddi zorluklarla karşılaştığını anlatan Shamma, “Türkiye halkı ile adet ve kültürlerimiz biribirinden çok farklıydı. Alışmak biraz zor oldu. Ancak biraz istikrar kazandıktan sonra Gaziantep Sanayi Odasına bir projeyle başvuru yaptım. Halk eğitim merkezinde meslek kursu veriliyordu. Bu projeyi televizyonda görmüştüm. Kursta iki ay boyunca gıda paketleme eğitimi aldım. Daha sonra hemen kendime bir iş buldum. Bir fabrikada lokum yapmayı öğrendim. Burada yaklaşık iki yıllık bir tecrübe kazandım. Bu mesleği çok sevdim. Daha sonra Gaziantep Sanayi Odası ve Gaziantep Ticaret Odasının çalışan kadınlara yönelik projeleri olduğunu öğrendim. ‘Meslek sahibi biri olarak neden bu projeye başvurmayayım?’ diye kendi kendime düşündüm. Başkalarının yanında çalışmaktansa kendi işimde çalışmak daha mantıklıydı. Son kalan eğitimimi de tamamlayarak başvuru yapmaya karar verdim. Evraklarım sundum ve başvurum kabul edildi.” dedi.
“Sabırlı ve ısrarlı bir şekilde işlerime sarıldım”
Shamma, bir süre çalıştığı lokum imalathanesinde Suriye kültürüne ait baharatları koyarak özel ve daha önce yapılmamış lokumlar üretmeye başladığını belirterek, “Devlet desteği alarak kendi işimi kurmaya başladım. Sabırlı ve ısrarlı bir şekilde işlerime sarıldım. Ben Halep’te iken ev hanımıydım. Herhangi bir mesleğim yoktu. Elhamdüllillah bu projenin de yardımıyla kendi işimi kurarak başarılı bir şekilde yoluma devam ettim. Buraya geldikten sonra kadınlara verilen fırsatı görünce kendi işimi kurma isteği ve bu hedef doğrultusunda mücadelem oldu. Gaziantep Sanayi Odası, Gaziantep Ticaret Odası ve BM’den aldığım desteklerle bu hedefimi gerçekleştirmeyi başardım.” ifadelerini kullandı.
Yaşadığı tüm zorluklar karşısında yılmayarak sanayici olduğunu ifade eden Shamma, ürettiği lokumları hem yurt içine hem de yurt dışına sattığını söyledi.
“Ürünlerimiz yurt içinde ve yurt dışında büyük beğeni topladı”
Ürettikleri ürünlerin iç ve dış piyasada ilgi gördüğünü belirten Shamma, Afrika, Avrupa ve Arap ülkelerine ihracat gerçekleştirdiklerini ifade ederek “Türkiye’de İstanbul, Antalya, Konya, İzmir ve Bursa gibi illere dağıtım yaparken yurt dışında ise Rusya ve Azerbeycan, Ortadoğu ülkelerinde de Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabsitan gibi ülkelerde müşterilerimiz var. Bir sonraki hedefimiz ABD’de bunun altyapısını hazırlamak. Elhamdüllillah projelerimiz büyük ısrarla, kendime olan güvenimle ve iş arkadaşlarımın yardımıyla gün geçtikçe gelişiyoruz.” diye konuştu.
“Kendi kültürümüzle Türkiye kültürünü birleştirmek istiyorum”
Kendi iş yerini kurmak için çabalarının sonuç verdiğini görünce gururlandığını belirten Shamma, “Kişi kendini işine odaklarsa ve bunda sebat gösterirse onu durdurabilecek hiçbir şey yoktur. Diğer bir hedefim kendi kültürümüzle Türkiye kültürünü birleştirmek. Örneğin Türkiye ve Suriye halkının eğlence alanlarında biribirine benzeyen yönler var. Bunu biraz daha geliştirmek istiyorum. Bizi diğer firmalardan ayıran özelliğim bu olacak. Yanımda Türkiye ve Suriye’den çalışanlar olduğu için bunu biraz daha kolay başaracağımızı düşünüyorum. Birçok projemiz var. Bunları gerçekleştirmek için her türlü çabayı sarf ediyoruz. Pandemiden sonra da bunları kısa sürede gerçekleştireceğiz.” şeklinde konuştu.
İş yerini 11 Şubat 2020’de kurduğunu belirten Shamma, “Şubat ve mart ayında 2 fuara katılım sağladık, yurt içi ve yurtdışı müşteri bağlantıları kurduk hatta Rusya’ya ürün gönderdim. Bir ay sonra pandemi ile tanıştık. Bir personel ile işe başlamıştım. Kurumsal yapı, e-ticaret, AR-GE ürünler hakkında çalışmak için kısıtlamaları fırsat bildik. Pandemide e-ticaret ve sosyal medya için iki personel daha istihdam ettim. Hem yönetici hem personeller olarak evden online eğitimlere katıldık, aramızda online toplantılar yaptık.” dedi.
“10 kişi ile yolumuza devam ediyoruz”
Covid-19 pandemisi sürecinde araştırmalar yaptığını “vitamin lokum” fikrini geliştirdiklerini belirten Shamma, şunları söyledi:
“Bal, arı poleni, incir ve C vitamini ile Covid-19’a karşı vitamin lokum formülü yaptım. Kısıtlamada evimde denemeler yaparak lokumu nihayi formuna getirdim. Seri imalata geçip tanıtımı ve satışı için iki personel daha istihdam ettim. Çok güzel dönüşler aldık. Bir çok şehirden bayilik isteği aldık. Londra’dan talep aldık. Üretim mühendisi istihdam ettim. Ardından İstanbul ‘WORLD FOOD 2020 Fuarı’na katıldık. Bugün 10 kişi ile yolumuza devam ediyoruz.”
“Mülteci olduğum için seyahat edemiyorum”
Pandemide kadın işletmeci olmanın zorluklarını yaşadığını belirten Shamma, “Öncelikle kadın istihdam hedefimin olumsuz etkilenmemesi için personel çıkışı yapmadım, online etkinliklerle krizi fırsata dönüştürdük. Çalışanlarımızla ödüllü sosyal medya takipçi arttırma etkinliği yaptık, en çok katkı sağlayana hediye çekleri verdik. Yaşadığım önemli bir sorun ise ellerimle yaptığın lokumu birçok ülkeye gönderebiliyorum ancak ben yurt dışı fuarlara ya da müşterilerime gidemiyorum. Mülteci bir kadın olarak seyahat kısıtım var. Bu yıl 100’üncü kuruluş yıl dönümünü kutlayan, dünyanın en büyük gıda fuarı olarak kabul edilen 'ANUGA Gıda ve İçecek Fuarı Almanya'nın Köln Şehrinde, katılmak istiyorum. Ayrıca ‘Dubai Gulf Food Gıda Fuarı’ sektörüm için çok önemli ancak mülteci olduğum için seyahat edemiyorum.” diye konuştu.
Çalışanlarının Türkiyeli ve Suriyeli işçilerden oluştuğunu belirten Shamma, ürünlerini, markasını ulusal ve uluslararası bir marka haline getirmeyi hedeflediğini de sözlerine ekledi.