Asgari ücret açıklandı ancak hiç kimseyi tatmin etmedi. Asgari ücretin beklentileri karşılamadığını söyleyen siyasetçiler, işverenler, işçiler, açıklanan rakama tepki gösterdi.
Asgari ücretin işçiyi tatmin etmediği gibi işverene de bu pandemi sürecinde ağır yükler getirdiğini vurgulayan HAKSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Emin Doğru, beklentilerinin hükümetin haklarından feragat edip işvereni rahatlatması olduğunu, ancak hükümetin buna yanaşmadığını ifade etti.
Devletin ekonomik sıkıntılardan kurtulup bu zor süreci atlatabilmesi için işverenin önünü açması gerektiğini söyleyen Doğru, ek tedbirlerin alınması talebinde bulundu.
Pandemi sürecinde özel sektördeki işverenlerin büyük sıkıntı çektiğini söyleyen Doğru, hükümetin bundan sonra işverene destek anlamında ek tedbirler alması gerektiğini ifade etti.
“Bu parayla bir ailenin geçimini sağlaması zor”
Açıklanan asgari ücretin ne işçiyi ne de işvereni memnun ettiğini söyleyen Doğru, “Asgari Ücreti Belirleme Komisyonu son toplantısında 2021’de geçerli olacak asgari ücreti belirlemiş oldu. Buna göre bekar olan bir işçiye tekabül eden asgari ücret 2 bin 825 TL’dir. Belirlenen bu rakam hem işçiler açısından hem de işveren açısından beklenen bir rakam olmadığını söyleyebiliriz. Son süreçte insanlarımızın yaşadığı sıkıntılar da göz önünde bulundurularak 2 bin 825 TL ile bir ailenin insani bir geçim sağlayabilmesi elbette ki mümkün değildir.” dedi.
“Devlet kendisine tekabül eden haklardan feragat etmeli”
Devletin bu süreçte elini taşın altına koymadığını vurgulayan Doğru, “Hem pandemi hem krizler hem de ülkenin içinden geçtiği süreç göz önünde bulundurularak işveren açısından da bu rakamın beklenen bir rakam olmadığını söyleyebiliriz. Asıl taşın altına elini koyması gereken devletin bu süreçte elini taşın altına koymadığını ve kendisine bakan yönlerden feragat etmediğini söyleyebiliriz. Bizim beklentimiz devletin kendisine tekabül eden haklarından ya tamamen feragat etmesi ya da büyük oranda feragat edip bunu işçiye yansıtmasıydı. Sonuç olarak böyle bir şeyin olmadığını görmüş olduk.” ifadelerini kullandı.
“Ek tedbirlerle işverenin yükü hafifletilmeli”
İşverenlerin sağlam bir şekilde yoluna devam etmesi gerektiğini vurgulayan Doğru, “Elbette devletin de içinden geçtiği bu süreç göz önünde bulundurulması gerekir. Tabi devletin hem iç hem de dış baskılardan kurtulması ve ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durabilmesi yine işverenin sağlam bir şekilde yoluna devam etmesine bağlıdır. Özellikle bu kararlar alındıktan sonra ek tedbirlerle özellikle işverenin yükünü hafifletecek adımlar atılmalıdır. Vergi indirimleri olabilir, destekler olabilir. Bu şekilde işverene destek olunması gerekir.” şeklinde konuştu.
“Sıkıntılar devam ederse işveren ya işi yavaşlatacak ya işçi çıkarmaya gidecek”
Pandemi sürecinde özel sektördeki işverenlerin büyük sıkıntı çektiğini belirten Doğru, son olarak şunları söyledi:
“İşverenler bu pandemi krizinde büyük sıkıntılarla karşı karşıyadır. Asgari ücretin artırılması, işverene bakan yönüyle ilgili gereken iyileştirmelerin yapılmaması ilerde işverenlerin daha büyük bir sıkıntı yaşamasına sebep olacaktır. Sıkıntılar devam ettiği vakit işveren ya işi yavaşlatacak ya işçi çıkarmaya gidecek ya da kepenk kapatma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Asgari ücretle çalışan yaklaşık 7 milyon insanın belki tamamına yakını özel sektörde çalışmaktadır. Bu açıdan baktığımızda asıl desteklenmesi gerekenler özel sektördeki işverenlerdir. Bundan sonraki süreçte devletten bunlara yönelik adım atmasını bekliyoruz.”