Geçen sene Coronavirus salgınından dolayı Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) girecek öğrencilere bazı avantajlar sağlanmıştı.

Öğrencilere sınavda ek süre verilmiş, sınavın baraj puanı düşürülmüş ve öğrenciler bazı ders konularından muaf tutulmuştu.

Öğrencilere sağlanan çeşitli avantajlara rağmen Türkçede paragraf sorularının zor olması öğrencileri olumsuz yönde etkilemişti.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, geçen sene öğrencilere sağlanan bazı avantajların bu sene sağlanmayacağını açıkladı.

Yaklaşık 1.5 senedir yüz yüze eğitimden uzak kalan öğrenciler YKS sınavında yaşadıkları mağduriyetlerin göz önüne alınarak kendilerine ek süre verilmesini istiyor.

Öğrenciler ve özel öğretim kursu yetkilileri YKS ile ilgili İLKHA'ya konuştu.

"Öğrencilere pozitif ayrımcılık yapılmalıdır"

Yaklaşık 1.5 senedir okulların kapalı olduğunu ifade eden 12'inci sınıf öğrencisi Mehmet Ali Baynaz, "Bu sene YKS'nin çok zor geçeçeğini düşünüyorum. Milli Eğitim Bakanı'mız bize ek süre vermediği için üzgünüz. Öğrencilere ek süre verilse çok iyi olurdu. Zaten yaklaşık 1.5 senedir okullar kapalı bu senede açılacağı halen belli değil.  Bu sene doğru dürüst ders görmedik buna bir önlem alınması gerekir. Şanlıurfa'da her evde internet imkanı yok. İnternet olmamasından dolayı da zorluk çektik. Bu sebeple öğrencilere pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Geçen sene sınava girmedim ama bu sene sınava gireceğim.  Daha çok çalışmamız gerekir. Yetkililerden sınav süresini uzatmalarını ve bizlere internet konusunda yardımcı olmalarını talep ediyorum. Talep dağıttıklarını söylüyorlar ama bugüne kadar tablet görmedik. Her okulda tablet dağıtılması gerekirdi." şeklinde konuştu.

"Bu sene süre sıkıntısı yaşayacağımızı zannediyorum"

Sınavda en büyük sorunun süre sıkıntısı olacağını belirten İbrahim Halil Can, "Geçen sene sınavda ek süre verildi ama paragraf soruları çok zordu.  Bu sene Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, tüm konulardan sorumlu olduğumuzu açıkladı. Bu sene süre sıkıntısı yaşayacağımızı zannediyorum. Yeni nesil sorular da öğrencileri baya zorlayacaktır. Bunun için çok ders çalışmamız gerekiyor.  Okullar kapalı olduğu için yaklaşık 1.5 senedir ders görmedik. Uzaktan eğitim ise pek verimli geçmedi. Sınava az bir süre kaldı, bu sorunların düzeltilmesi gerekir. Yetkililere sesleniyorum! Öğrencilere ek süre verilmelidir. " diye konuştu.

"Sınavda Coronavirus süreci dikkate alınmalıdır"

Coronavirus'un öğrencileri olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Cevher Salma, "Coronavirus'ten dolayı öğrencileri desteklememiz gerekir. Öğrenciler eskiden yüz yüze ders görüyorlardı.  Öğrenciler yüz yüze eğitimde daha güzel ders çalışyordu.  Öğretmenin yanında ders öğrenmekle tablet ve bilgisayar karşısında ders öğrenmek bir olmuyor.  2020 yılındaki sınava girdim. ÖSYM ne yaptı? Uçuk sorular sordu. Paragraf sorularını okuduğun zaman sanki bir sayfa kitap okuyorsun.  ÖSYS sınavda soruların yüzde 20'sini orta zorlukta, yüzde 20'sini normal zorlukta, yüzde 20'sini zor, yüzde 20'sini de çok zor soruyordu. Öğrencilerin başarı durumunu çok zor sorulan sorular belirliyordu.  Bu sene ise soruların yüzde 40'ı çok zor sorulardı.  Şanlıurfa'da tablet imkanı olmayan birçok öğrenci var. Bu öğrenciler ünüversite okumayacak mı?  ÖSYM , Coronavirus'un var olduğunu bilmesi ve sınavı buna göre düzenlemesi gerekir. Bu duruma göre sınav sorularını hazırlarsa ve sınavda ek süre verirse öğrenciler için faydalı olacaktır." dedi.

"Öğrenciler eğitimden koptular"

Öğrencilerin Coronavirus'ten dolayı dersten uzaklaştığını belirten Özel Öğretim Kursu Müdürü Mehmet Kolsuzoğlu, "Bu yıl ve geçen yıl genel anlamda öğrencilerimiz için çok ciddi kayıplar yaşandı. Lise mezunu olan birçok öğrencimiz dört işlem yaparken problem yaşıyor. Öğrencilerin birçok derste zorlandığını görüyorum. Sözel bölüm okumama rağmen birçok öğrencimize sayısal alanda yardımcı oluyorum.  Virüs nedeniyle eğitime ara verilmesi ve telafinin yapılmaması; öğrencilere çok ciddi zarar verdi. Öğrenciler eğitimden koptular. Birçok öğrenciye 'mesleğin ne?' diye soru sorduğumda;  öğrenci bana babasının, amcasının mesleğini ya da fırıncı, dönerci gibi meslekleri söylüyor, öğrenci olduğunu söylemiyor.  Öğrenci kimliğini en son plana atıyor; çünkü öğrencilik mesleğinden inanılmaz derecede uzaklaşmışlar." ifadelerini kullandı.

"Öğrencilerimizi eğitim konusunda kısıtlamasınlar"

Eğitim kurumlarının kapatmasi yerine denetlemelerinin artırılması gerektiğini vurgulayan Kolsuzoğlu, "Biz öğrencilere eğitim verirken  kurumlarımız bir açılıyor, bir kapanıyor. Eğitim kurumlarının sürekli açılıp kapanması yerine tedbirler alınsa ve sürekli denetlense daha faydalı olurdu. Kurucu müdür olmama rağmen sürekli kurumumun denetlenmesini istiyorum. Hayatımızdaki her şeye yön versinler ama ne bizleri ne de öğrencilerimizi eğitim konusunda kısıtlamasınlar. Tedbirler doğrultusunda her anlamda baskı yapılsın, önlemler alınsın ama kesinlikle toplumumuzda eğitime ara verilmesin. Biz toplum olarak zaten eğitimden yeterince uzağız. Birçok velimiz, eğitim alanında bilinçsiz durumda. Veliler, vicdanlarını rahatlamak için çocuklarını eğitim kurumlarına gönderiyor. Eğitimde bu tarz sorunların yaşanmaması için yetkilerinin destek bekliyoruz. Eğitim kurumlarını kapatmak yerine denetlemeleri sık yapsınlar.

"Şanlıurfa EBA eğitimden en son sırada kaldı"

Şanlıurfa'nın EBA erişiminde en son sırada kaldığını belirten Kolsuzoğlu, "Eğitime kesinlikle ara verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. İlkokul ve ortaokula giden birçok öğrencimiz var. EBA üzerinden veya online olarak ders görmeye çalışıyorlar. Türkiye'de EBA üzerinden değerlendirme yapıldığı zaman, Şanlıurfa en son sırada yer alıyor. Urfa'daki insanlarımız, maddi anlamda çok ciddi sorunlar yaşıyor. Birçok öğrencimizin akıllı telefonu, tableti ve bilgisayarı yok diye sisteme giremiyor. İnternet altyapısı istediğimiz düzeyde verimli olarak çalışmıyor. Yetkilileri bu sorunla ilgili çözüm bulmalarını talep ediyoruz.