Coronavirus (Covid-19) salgını gölgesinde uzaktan eğitimle geçen 2020-2021 eğitim öğretimin birinci dönemi 22 Ocak Cuma günü tamamlanırken öğrenciler için 3 haftalık tatil başladı.
Covid-19 salgınının yayılmasının ardından alınan ilk önlemlerden biri 16 Mart'ta okulların tatil edilerek uzaktan eğitime geçilmesi oldu. Ancak alınan bu önlemle birlikte bütün öğrencilerin kesintisiz olarak eğitimlerine kaldıkları yerden devam edebilmelerine olanak sağlayacak altyapı hizmetlerinin yeterli oranda olmaması yüz yüze eğitimi zorunlu kılıyor.
Uzaktan eğitimin başlamasıyla Milli Eğitim Bakanlığı, anasınıfı ve ilkokul birinci sınıfların dışında kalan diğer öğrenciler için Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden canlı ders uygulamasını başlatsa da özellikle maddi durumu yetersiz olan, evinde bilgisayar, internet, akıllı telefonu ve tablet bulunmayan birçok öğrenci, bu sistemden yararlanamadı.
Bu durum öğrencilerle birlikte eğitimcileri de mağdur ederken bazı günlerde saatlerce süren elektrik kesintileri öğrencilerin eğitimden geri kalmasına neden oldu.
Özellikle kırsal kesimlerde telefon üzerinden derse bağlanmaya çalışan öğrenciler, zayıf bağlantıdan dolayı verimli ders işleyemezken öğretmenleriyle de ders tekrarı ve soru çözümü yapamadı.
İlkokul, ortaokul ve lisede eğitim öğretim gören milyonlarca öğrenci, 3 haftalık yarıyıl tatiline girerken Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da öğrencilerin ve velilerin merakla beklediği okulların ikinci dönemde yüz yüze eğitime geçip geçmemesi ile ilgili açıklamalarda bulunmuştu.
Bakan Selçuk, 15 Şubat'ta başlayacak ikinci dönemde okulları mümkün oldukça yüksek bir kapasitede açmak istedikleri açıklamasını yapmıştı.
Eğitim sendikaları Bakan Selçuk’un yüz yüze eğitimin başlaması yönünde açıklamalarını destekleyerek bir an önce artık okulların tedbirler alınarak açılmasını istiyor.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, İLKHA muhabirine, eğitimin yüz yüze olmasının artık şart olduğunu belirtti.
Gereken tüm tedbirlerin alınarak yüz yüze eğitime bir an evvel başlanması çağrısında bulunan Gök, okulların açılması ve öğrencilerin artık eğitimlerinden geri kalmaması gerektiğini ifade etti.
Covid-19 salgınının eğitim noktasında bir nesle ciddi zararı olduğuna dikkat çeken Gök, eğitimin de sağlık kadar önemli olduğunu söyledi.
Uzaktan eğitim sürecinin tatil modunda geçtiğini belirten Gök, “Kısa bir süre yüz yüze eğitime geçildi ama sınıfların tamamı geçemedi ve belli sınıflarda yüze eğitime geçildi. O da çok kısa bir süre devam edebildi. Bakanlık, pandemi sürecinden dolayı Bilim Kurulunun aldığı kararlar doğrultusunda hareket etti. Yani Bilim Kurulunun aldığı kararlar doğrultusunda doğru olan yapıldı. Lakin sonuçları ise eğitimi ciddi manada olumsuz etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. Tableti, bilgisayarı ve interneti olmayan öğrencilerimiz vardı ve var. Sık sık elektrik kesintisi ile karşı karşıya kalan öğrencilerimiz var. Yani bu süreç öğrencilerimizin eğitimine ciddi zararlar verdi.” dedi.
“Öğretmenlerimiz öğrencilerini, öğrenciler öğretmenlerini çok özledi”
Gaziantep’in öğrencilere tablet sağlama noktasında Türkiye'ye örnek illerden birisi olmasına rağmen dağıtılan tabletin yeterli olmadığını belirten Gök, “Gaziantep'te 600 bini aşkın öğrencimiz var. Bir evde 2, 3, 4, 5 ve 6 tane öğrenci olan aileler var. Dolayısıyla bir tane tablet verilse bile aynı anda dersler olduğundan dolayı öğrencilerimiz halen sıkıntı yaşamaya devam ediyorlar. Dolayısıyla bunun çözümü noktasında yani eğer online eğitim devam edecekse belki farklı alternatifler üretilerek öğrencilere tabletleri kiralama şeklinde de temin edip ve daha sonra öğrencilerden geri alınacak şekilde bir yol da izlenebilir. Fakat en güzeli tedbirlerin alınıp bakanımızın da ifade ettiği gibi 15 Şubatta okullarımızı yüz yüze eğitime açmak. Yani bizim arzumuz, öğretmenlerimizin isteği ve öğrencilerimizin talebi okulların açılması yönündedir. Öğretmenlerimiz öğrencilerini, öğrenciler öğretmenlerini çok özlediler. İnşallah tedbirler alınır ve eğitim başlar.” ifadelerini kullandı.
“Bir nesli heba etmemek adına eğitimin mutlaka bir an önce başlaması lazım”
Eğitimin de en az sağlık kadar önemli olduğunun altını çizen Gök, gereken bütün tedbirlerin alınarak artık yüz yüze eğitimin başlanması çağrısında bulunarak şunları söyledi:
“Çünkü sınava girecek öğrencilerimiz var. Bu öğrencilerimizin de müfredatın tamamından sorumlu oldukları ilan edildi. Yani 8 ve 12’nci sınıf öğrencilerinin sıkıntıları var. Bu öğrencilerimiz psikolojik olarak da kendilerini henüz sınava hazır hissetmediklerinden dolayı kısa bir süre kalmış olmasına rağmen hiç olmazsa bu kısa sürenin yüz yüze eğitim ile devam edilmesi gerekiyor. Diğer sınıflarımızın da problemleri var. Fakat öğrencilerin tableti, bilgisayarı ve interneti olsa bile online eğitimin yüz yüze eğitim kadar faydalı olmadığını bu süreç bize bir kez daha gösterdi. Dolayısıyla bir nesli heba etmemek adına eğitimin artık mutlaka bir an önce başlaması ve yüz yüze eğitime geçilmesi gerekiyor. Bakanlığımızın 15 Şubat'ta yüz yüze eğitime geçme kararını da bu noktada olumlu buluyorum. Bilim Kurulunun elbette ki söyleyecekleri önemlidir. İnşallah onların direktifleri ve tavsiyeleri bu yönde olur. Bir an önce artık yüz yüze eğitime başlarız.”
“Covid-19 salgınının eğitim noktasında bir nesle ciddi zararı oldu”
Öğretmen ve öğrencilerin artık okuldan uzak kalmak istemediğini belirten Gök, “Şu anda öğrenciler tamamen evde durmuyor. Zaten dışarıda bir takım ziyaretler ve gezintiler yaptıklarını, tramvaylarda ve birçok yerde bu çocukları görüyoruz. AVM’lerimiz açık. Çocuklarımız AVM ve benzeri yerlerde bir araya geliyorsa, okulda da gelebilirler ve artık gelmeleri de gerekiyor. Elbette Bilim Kurulumuz bizden daha donanımlı insanlardan oluştuğu için mutlaka daha detaylı inceleme yapıp kararlarını ona göre vereceklerdir. Fakat Covid-19 salgınının eğitim noktasında bir nesle ciddi zararı oldu. Bunun bir an önce telafi edilmesi gerekiyor. Çünkü bunun başka çaresi yok.” diye konuştu.