Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık bir aylık aranın ardından TBMM Genel Kurulu’nun dün itibariyle çalışmalarına başladığını belirterek son bir aylık programında gerçekleştirdiği çalışmalarını milletvekillerine anlattı.
Türkiye’nin son 18 yılda nereden nereye geldiğini, akıl ve vicdan sahibi herkesin gördüğünü, bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak, özellikle eski Türkiye’de yaşamamış, o sıkıntıları çekmemiş, o mahrumiyetleri görmemiş, o baskılara maruz kalmamış gençlerimize bu kazanımların önemini anlatmakta zorlanıyoruz. Ülkemizin demokrasi ve ekonomide âdeta çağ atladığına yaşayarak şahitlik etmeyenlere, tüm bunları mukayeseli olarak anlatmamız şarttır." ifadesini kullandı.
"Her günümüzü ülkemiz ve milletimiz için dolu dolu geçirdik, geçirmeye devam ediyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkesine ve milletine karşı sorumluluk hisseden herkesten tek beklentilerinin de kendi üzerine düşen görevleri hakkıyla ifa etmesi olduğunun altını çizdi.
Görevlerini hakkıyla yerine getirdikleri takdirde ne Türkiye’nin ne Cumhur İttifakı’nın ne de AK Parti’nin önünde durabilecek bir güç tanımadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Unutmayınız, milletimiz her birimizi teker teker takip ediyor ve karnemizi dolduruyor. Seçim günü bu karne önümüze oy oranı olarak konacaktır. Birikimimizi ve gayretimizi bugünden seferber edersek karne günü gelip çattığında, sandık başından başımız dik, alnımız açık şekilde ayrılabiliriz. Bunun için hep birlikte çok çalışmalıyız." diye konuştu.
"Türkiye’nin önünde hepimiz için yapılacak çok iş var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grubu’nun, Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP ile birlikte Meclis’in lokomotifi, dinamosu olduğunu belirterek, "Biz çok çalışırsak, Meclis de çok üretir. Biz işleri rölantiye alırsak Meclis çok daha az verimle faaliyet yürütür. Türkiye’nin önünde hepimiz için yapılacak çok iş var. Yürütmede bizim yapmamız gerekenler var. Yasamada sizlerin yapması gerekenler var. Yargının üzerine düşen görevler var. Bütün bunların toplamı sayesinde ülkemizi güven ve istikrar ikliminde hedeflerine doğru ilerletebiliriz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hazırlıklarını tamamlamak üzere oldukları yeni reform paketlerini yakında Meclis’in takdirine sunacaklarına işaret ederek, bu reform tekliflerinin Türkiye’yi 2023’e ve daha sonrasına taşıyacak çok köklü ve önemli düzenlemeler içerdiğinin milletle paylaşıldığında görüleceğini söyledi.
"Türkiye’yi temel hak ve özgürlüklerden ekonomide güven ikliminin güçlendirilmesine kadar geniş bir alanda geleceğe hazırlayacak bu reform sürecine hep birlikte sahip çıkacağız." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti milletvekillerinden sıkı bir çalışma dönemine hazır olmalarını istedi.
Millete, AK Parti’nin Türkiye’nin sadece son 18 yılının değil, 2053 vizyonuna uzanan orta vadeli geleceğinin de mimarı olduğunu göstermeleri gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Dikkat ederseniz, bizden başka hizmet müktesebatı ortaya koyabilen de, gelecek vizyonu tasarlayan da yok. Tek vaatleri Tayyip Erdoğan’ı indirmek olan bir muhalefete, bu millet iktidarı vermez. Küresel siyasi ve ekonomik değişim sürecinde Türkiye’yi nereye getireceğini söyleyemeyen, istikameti belirsiz, programı baştan savma, projesi olmayan, kadroları kifayetsiz, yoldaşları şaibeli hiçbir yapı, milletimizden iktidar vizesi alamaz. Hamdolsun bizler, tüm şeffaflığımızla milletimizin huzurundayız. İnşallah, 2023 seçimlerinde bir kez daha sandıktan zaferle çıkarak, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa sürecinde yeni bir safhaya geçeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son grup toplantılarında ana muhalefet partisi CHP’nin yalanları, iftiraları ve millete yönelik hakaretlerini anlatırken, Hazreti Mevlana’nın "Testinin içinde ne varsa, dışına o sızar" sözüne atıfta bulunduğunu hatırlatarak, "Gerçekten de, aradan geçen bir ayda yaşanan her gelişme, CHP testisinin içindeki cürufun ne derece berbat olduğunu tekrar tekrar bizlere ve tüm ülkeye göstermiştir. CHP yöneticileri, kendi içlerinde yaşanan taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık skandallarının üzerini örtmek için hem bize hem milletimize olan hakaretlerinin dozunu sürekli artırmaya başladı." değerlendirmesinde bulundu.
CHP yöneticilerinin milletin önüne çıkıp öz eleştiri yapacak, özür dileyecek, içlerindeki tecavüzcülerden, tacizcilerden, hırsızlardan hesap soracak yerde, işi pişkinliğe vurduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Yalan olduğu defalarca ortaya konmuş, mahkemelerce tescil edilmiş konuları utanmadan, arlanmadan tekrarlayanlara pişkin denmez de, ne denir? Cumhuriyetin ilk partisini, bölücü örgütün maşalığını üstlenen yapının payandalığına düşürenlerin kendilerince oynadıkları yüksek siyaset oyunlarını millet günü geldiğinde başlarına geçirecektir. Önlerine geleni tek adamlıkla suçlayanların, kendi partilerinde oynadıkları ‘tek adamcağız’ rolünü tebessümle seyrediyoruz. Bir de halkçılık diyerek, kendilerini halkın içinde, bizi de güya saraylarda sefa süren olarak göstermeye çalışmıyorlar mı, işte orası artık sözün bittiği yere dönüşüyor. Bu zatları şimdiye kadar milletimizin içinde pek görmedik. Ama biz, hayatımızın her döneminde olduğu gibi, bugün de milletimizle birlikteyiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP yönetiminin son dönemde kendilerine oy vermeyenleri militanlıkla suçladığına dikkati çekerek, "Peki, kendileri ne? Terör örgütü mensuplarına ‘arkadaşlar’ demek, bunların meşrebinde militanlık değil kibarlık… Terör örgütünün güdümündeki partiyi, belediyelerine ortak etmek bunların meşrebinde militanlık değil iş birliği… Dışarıda ülkemize düşmanlık eden herkesin değirmenine su taşımak bunların meşrebinde militanlık değil nezaket… Kendi partilerindeki her türlü ahlaksızlığın üzerine örtmek bunların meşrebinde militanlık değil haysiyet gösterisi… Kendilerinden olmayan herkese iftira atmak bunların meşrebinde militanlık değil şeref emaresi…" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsülerin laf ebeliği ve hakaret yarışı yerine çevirmemek gerektiğini belirterek geriye dönüp bakıldığında bu kürsülerde iz bırakanlar arasında Gazi Mustafa Kemal’in, Adnan Menderes’in, Turgut Özal’ın, Necmettin Erbakan’ın ve Alparslan Türkeş gibi birkaç ismin hatırlandığını söyledi.
"CHP’nin başındaki zata ve şürekâsına cevap vermek için harcadığımız her nefesi israf olarak görüyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete saygıdan, aile ve hocalarından aldığı terbiye sınırları dışına çıkmada sınırlı cevaplarla yetindiğini ve bu işe ayırdığı mesaiye de siyasetin cilvesi olarak baktığını aktardı.
Bu devletin hiçbir memurunun, bu ülkenin hiçbir evladının CHP’nin hastalıklı zihniyetinin şamar oğlanı olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: "Bizler kendi platformlarımızda, yargı kendi yetki alanında, medya kendi zemininde bu çukur zihniyetin azgınlığını dizginleyecektir. Ben bugün bu kürsüden şunu tekrar hatırlatıyorum: İçişleri Bakanımızın da ifade ettiği gibi, bence bu ülkenin yargısı var ve kendilerine militan diye hakaret eden bu zata bütün bu hakarete muhatap olanların dava açma zamanı gelmiştir, geçiyor bile, herkes davasını açmalı. Bu memleket öyle sahipsiz değil ya, gereği yapılmalıdır. Milletimiz mahalle yanarken kendi kısır hesaplarının peşinde koşanların defterini kökten dürüne kadar bu mücadeleyi biz de sürdüreceğiz."
"Aşı uygulaması en kısa sürede hedef kitlenin tamamına ulaşacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asıl gündemlerinin Türkiye’nin ve milletin meseleleri olduğuna vurgu yaparak salgınla mücadelede aşı çalışmalarının başlamasıyla yeni bir safhaya geçtiklerini, Sağlık Bakanlığının belirlediği programa göre aşı tedarikini, dağıtımını ve uygulamasını sürdürdüklerini anlattı.
Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinin aşı bulamadığı bir dönemde Türkiye’nin yaptığı anlaşmasını yaptığı 50 milyon doz aşının 10 milyonunun tedarik edildiğine işaret ederek aşı uygulamasının kapsamı giderek genişleterek en kısa sürede hedef kitlenin tamamına ulaştıracaklarını söyledi.
Tedbirlerden etkilenen kesimlere yönelik destek programlarını da ihtiyaca göre hem genişlettiklerini hem de sürelerini uzattıklarını, esnafları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yalnız bırakmayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan ve yapılacak çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi: "Koronavirüs salgınından etkilenen esnafımıza doğrudan esnaf desteği ve kira desteği ödemeleri kapsamında 3 ay süreyle aylık bin lira esnaf desteği, büyük şehirlerde 750 lira, diğer illerde 500 lira kira desteği ödemesi yapmaya devam ediyoruz. Salgın tedbirleri kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine ara verilen mükelleflerimizin vergilerini geçtiğimiz günlerde tekrar erteledik. Ayrıca, Halkbank tarafından esnaf ve sanatkârlara kullandırılan Hazine ve Maliye Bakanlığı faiz destekli kredilerin bu yılın ilk altı aylık dönemde ödenmesi gereken taksitlerinin ötelendiğini açıkladık. Şimdi de yeni bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum; lokanta, restoran ve kafe gibi sektörlerde alınan tedbirler nedeniyle faaliyetleri kısıtlanan 2019 cirosu 3 milyon lira ve altı olan gerçek usulde vergilendirilen ticari işletmelere destek ödemesi yapacağız. Cirosu 2020 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 50 ve daha fazla azalan işletmelerimize 2 bin liradan az ve 40 bin liradan fazla olmamak üzere ciro kaybının yüzde 3’ü oranında destek ödemesi yapacağız. Bu yeni destek kalemimizin tüm işletmelerimize hayırlı olmasını diliyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal koruma kalkanı çerçevesinde bugüne kadar 46 milyar liralık bir kaynağı karşılıksız olarak her kesimden vatandaşa aktardıklarına dikkati çekerek, "Salgının seyrinin endişe verici seviyelere çıkması, geçtiğimiz aylarda bizi daha sıkı tedbirler almaya ve uygulamaya yöneltti. Vaka ve hasta sayısının, salgının tehdit olmaktan çıkacağı seviyeye kadar gerilemesiyle, yeniden normalleşme adımlarını atmaya başlayacağımız açıktır. Bunun için öncelikle milletimizin TAMAM diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarına sıkı bir şekilde riayet etmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Yerli aşıyla ilgili çalışmaları yakından takip ediyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, normalleşme adımları için aşılanan kişi sayısının, toplumda genel koruma sağlayacak rakamlara ulaşmasının da önemli olduğuna işaret ederek, "Yerli aşı çalışmalarımızın kullanılabilir seviyeye gelmesi, önümüzü daha kolay görebilmemizi sağlayacaktır. Yurt dışından temin ettiğimiz aşıları hızla hizmete sunarken, yerli aşıyla ilgili çalışmaları da yakından takip ediyoruz." dedi.