KAPAT

İthal sözleşmeler Müslüman milletin fıtratıyla uyuşmuyor

Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı Adnan Kalkan, maddi ve manevi buhranlara yol açan ithal sistemlerin fıtratımızla uyuşmadığını belirterek İstanbul Sözleşmesi ve Fulbright Eğitim Komisyonu'ndan derhal geri çekilmemiz gerektiğini söyledi.

Nüfusunun tamamına yakınının Müslüman olduğu Türkiye'de, aileden eğitim hayatına kadar tüm alanlarda Batı menşeli ithal yasaların ve sözleşmelerin uygulanıyor olması gençliğin maddi ve manevi buhranlara sürüklenmesine neden oluyor.

Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu, bir diğer adıyla Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri Kültürel Mübadele Komisyonu, 1949 yılında Türkiye ve ABD arasında imzalanan ikili anlaşmayla kabul edilmiştir. Türkiye'deki eğitim sistemini doğrudan Amerika'ya bağlayan komisyon, üstlendiği ifsat görevini bugüne kadar yürütmüş ve çalışmalarına halen devam etmektedir.

Gençlere ABD'de burs imkânı tanıyan Fulbright Komisyonu, eğittiği kişileri tekrar Türkiye'ye geri göndererek önemli pozisyonlara yerleştiriyor.

Türkiye Eğitim Sisteminin sağlam nesil yetiştirememesinin en büyük sebebini manevi değerleri bünyesinde bulundurmamasına bağlayan Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı Eğitimci Yazar Sosyolog Adnan Kalkan, ülke olarak yerli ve ümmetçi bir sistemin oluşturulması gerektiğini kaydetti.

"Fıtratımızla uyuşmayan ithal sistemlerden vazgeçilmeli"

İthal sistemler vasıtasıyla fıtrat ayarlarımızla uyuşmayan uygulamaların oluşturulduğunu belirten Kalkan, "Yeni yetişen talebeler yerli ve maneviyatı yüksek kişiler olamıyor. Oysa değerlerimize uygun sistemler oluşturmak için yeterince uzman kadromuz var. Kendi uzmanlarımızı bir araya getirerek her şeye rağmen ezilmişlik psikolojisinden kurtularak adım atmamız gerekiyor. Bu yüzden de önce eğitim müfredatını tamamen dizayn etmemiz gerekiyor." dedi.

"Nesil ateist bakış açısıyla yetişiyor"

Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki tüm eğitim kurumlarındaki ders kitaplarında materyalist ve ateist bakış açısının hâkim olduğuna dikkat çeken Kalkan, "Uygulanan eğitim müfredatı, Yaratıcımızdan, Rabbimizden arındırılmış bir müfredattır. Eğitim kitaplarının içerisinden kaldırılmış gibi gözükse de Darwinizm'in ruhu kitaplardadır. Bu şekilde milli ve manevi nesil yetiştirilemez. Biz eğitimle alakalı öneri ve tespitlerimizi rapor haline getirip Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ilettik." diye konuştu.

Kalkan, "Ders kitaplarının içerisinde doğanın kendi kendine oluştuğu, hücrenin kendi kendine bölündüğü, yağmurun ise kendiliğinden yağdığı bilgisi yer alıyor. Bu kitaplarda Rabbimizden hiç bahsedilmiyor. Eğitime manevi değer katılmazsa yetişen nesil ateist bakış açısıyla yetişecektir." ifadelerini kullandı.

"İstanbul Sözleşmesi aileyi, Fulbright Eğitim Komisyonu ise eğitimi ifsat ediyor"

Fulbright Eğitim Komisyonu ile birlikte Türkiye'nin eğitim sisteminin tamamıyla ABD'ye peşkeş çekildiğini vurgulayan Kalkan, "Komisyonda yer alanların 4'ü Türkiyeli diğer 4'ü Amerikalıdır. Komisyon Başkanı ise dönemin Amerikan Konsolosudur. Dolayısıyla Türkiye'deki eğitim, çok farlı zincirlerle Amerika'ya bağlandı. Eğitim sistemimizin en büyük çıkmazlarından birisi de Fulbright Eğitim Komisyonu'dur. Bu komisyon ile İstanbul Sözleşmesi birbiriyle örtüşüyor. Çünkü İstanbul Sözleşmesi aileyi ifsat ederken, Fulbright Eğitim Komisyonu ise eğitimi ve nesli ifsat ediyor." dedi.

"Fabrika ayarlarımız olan fıtratımıza dönmeliyiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Aileye operasyon çekiliyor" ifadelerini hatırlatan Kalkan, "Çözüm isteniyorsa bataklık kurutulmalıdır. Aileye çekilen operasyonlar İstanbul Sözleşmesi ile doruğa çıktı. Eğitime çekilen operasyonların başında da materyalist ve ateist bakış açılarıyla hazırlanan ders kitapları yer alıyor. Fabrika ayarlarımız olan fıtratımıza dönmeliyiz. Fıtrata dönmek için İstanbul Sözleşmesi'nden ve Fulbright Eğitim Komisyonu'ndan derhal geri çekilmeliyiz." diye konuştu.

Avukat Sönmez: Uluslararası kamuoyu Mısır'da hukuka aykırı alınan idam kararlarına dur demelidir
Çiftçi umudunu mısıra bağladı
Uyuşturucu ile mücadele bir gün değil yılın 365 günü devam etmeli
İstanbullular kısıtlamaların kaldırılması kararı ve devam eden aşı sürecini değerlendirdi
Tarihçi Çelik: Sömürgeciliğin devamını isteyen güçler Mursi’ye tahammül edemediler