KAPAT

​Yeryüzünün en büyük virüsü: Ailesiz toplum

​Gün geçtikçe zorlaşan yaşam koşulları yeni yuva kuracak gençleri ürkütüyor. Ekonomik kaygılardan dolayı evlilik ibadetinden uzaklaşan gençler ise şeytanın desiselerine kapılma tehlikesi yaşıyor.

Yüce dinimiz İslam; din, can, akıl, mal ve nesil emniyetinin muhafaza edilmesi gerektiğini belirtmesine rağmen şeytan (Aleyhi'l-lane) ve onun takipçileri olan sistemler, evliliği toplum nazarında zor ve külfetli bir konuma yükseltiyor.

Evliliğin önemli bir ibadet olduğunu vurgulayan âlim ve STK temsilcileri, önemli açıklamalarda bulundu.

​Yeryüzünün en büyük virüsü: Ailesiz toplum

Orhan Erkuş

Rabbimizin (Celle Celaluhu) ve Efendimiz Hazreti Muhammed’in (Salallahu Aleyhi Vesellem) nesil emniyeti hususuna çok önem verdiğini belirten İlahiyatçı Orhan Erkuş, evlenecek olanların maddeyi ön planda tutmaması gerektiğini söyledi.

Materyalist bir düşünce ile maddiyatın ön planda tutulduğu evliliğe hazırlık sürecinde problemlerin çıkacağını ifade eden Erkuş, evlenecek olanların akıllarını vahiy ölçüsünde kullanması gerektiğini ifade etti.

“Aklımızın dizginlerini şeytanın ve maddeciliğin eline vermemeliyiz. Eğer böyle olursa her şeyi madde; mobilya, altın, beyaz eşya olmuş bir nesille karşı karşıya kalırız.” diyen Erkuş, aile olmanın önemine dikkat çekti.

Ailenin çökmesi ve işlevini yitirmesi durumunda ahlakın ve toplumun çökeceğini söyleyen Erkuş, “Aile; siyasetimizde, yaşantımızda ve kültürümüzünde merkezde olmalıdır. Sefih seküler (dinden bağımsız olan, dünya düşkünü) toplumlarda aileye hiçbir değer verilmez. Seküler zihniyetin en büyük özelliği ailesiz yaşamı dayatmasıdır. Neslimizi korumak için İslam’a ve manevi kültürüne bağlı çocuklarla yetiştirmeliyiz. Neslimizi korumanın şartı Kur’an ve sünnete sahip çıkmaktır.” dedi.

Ailenin kurtarılması gereken bir kale olduğunu hatırlatan Erkuş, “İstanbul Sözleşmesi gibi sözleşmeler ailenin ve toplumun derdine derman olamaz. İstanbul Sözleşmesi aileyi çökeltmektedir.” diye konuştu.

Neslin muhafazası konusunda ebeveynlere büyük vazifeler düştüğünü vurgulayan Erkuş, “Evimizi Suffa Meclisi’ne çevirmeliyiz. Sofrada oturduğumuz da dahi ailemize İslam’ın kutlu mesajlarını ve bu uğurda bedel ödemiş peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin ve dava adamlarının hayatından bahsetmeliyiz. Ebeveynler neslin inşası için her türlü bedeli göze alma ve fedakâr olmalıdır. Yeryüzünün en büyük virüsü ailesizlik ve nesilsizliktir. Şeytan bu konuda bize saldırırken, Ümmet olarak uyanık olmalıyız.” şeklinde konuştu.

​Yeryüzünün en büyük virüsü: Ailesiz toplum

Abdulaziz Kıranşal

“Huzurun kaynağı Rabbimizi razı etmektir”

Hayatımızın her alanında olduğu gibi aile hayatımızda da huzuru ve bereketi sağlamanın en önemli şartının İslam’ı yaşayabilmek olduğunu belirten Anadolu Gençlik Derneği-Milli Gençlik Vakfı Merkez Danışma Kurulu Başkanı Abdulaziz Kıranşal, İslam’ın ilke ve prensiplerinin uygulanmağı ortamlarda huzur ve bereketin bulunmasının mümkün olmayacağını kaydetti.

Kıranşal, “Evimiz geniş, mobilyalar lüks olabilir ama huzur maddi imkanlarla elde edilemez. Huzurun kaynağı Rabbimizi razı etmektir. Allah’ın rızası ise emirleri yerine getirmeye, günah ve haramlardan kaçınmaya bağlıdır.  Evlerimizde namaz kılınıp, Kur’an-ı Kerim okunması gerekir aksi halde evimiz kabirden farksız olur.” dedi.

Ebeveynlerin çocuklarının dünyevi kariyerlerini ön planda tuttuğunu fakat çocuk yetiştirmekte öncelikli şartın cennetlik bir nesil yetiştirmek olduğunu kaydeden Kıranşal, “Anne ve babalar, ‘Çocuklarımız bizim vesilemizle İslam’ı yaşıyor mu? İslam’dan ne kadar haberdarız’ gibi sorularla yaşamlarını kontrol etmelidir. Çocuklarımızın dünyada başarılar elde etmesini hepimiz isteriz. Fakat önceliğimiz cennetlik çocuk yetiştirmektir. Aksi halde akademik hiçbir kariyer, cennetten önemli değildir. Çocuğumuzun cehenneme gitmesi bizi üzmez mi?” diye konuştu.

Evlilik sürecinde en önemli konunun helal olarak süreci yürütmek olduğunu da belirten Kıranşal, evliliğin ilk tanışma aşamasında flört ve faizden uzak durmamız gerektiğini öğütledi.

Evlilik sürecinde ve sonrasında aşırı borçlanma ile bankalara mahkûm olmamamız gerektiğini de aktaran Kıranşal, “Evlenecek olan gençler birbirlerinin anne ve babalarına karşı hürmetsizlik etmemelidir. İçerisinde yaşadığımız şu dönemde, ahlaksızlık kolaylaştırılırken evlilik zorlaştırılıyor. Haramlara kolay bir şekilde ulaşılırken, Rabbimizin emrini yerine getirmek amacıyla evlilik yapmak güçleştiriliyor. Böylesi bir dönemde iffetini koruyabilen bir genç bu devrin evliyasıdır.” ifadelerini kullandı.

“Siyonizmin ve emperyalizmin en büyük projelerinden birisi ahlaksızlaştırmaktır”

Zinanın suç olmaktan çıkarıldığı ve faizin ekonominin temellerini oluşturduğu bir sistemde yaşadığımızı da söyleyen Kıranşal, “Ailede ve evlilikte ilk madde, helalliktir. Çocuklarımıza haram lokma yedirmemeliyiz. Eğer bir çocuk haramla besleniyorsa, ondan salih amel beklenemez. Çocuğumuzu internetin ve sosyal medyanın yetiştirmesine izin vermemeliyiz.” dedi.

Evimizde ki internetin teknolojik tüm cihazların aile denetiminde olması gerektiğini söyleyen Kıranşal, “Siyonizmin ve emperyalizmin en büyük projelerinden birisi de sosyal medya ve internet üzerinden ahlaksızlaştırmaktır. İnternetin faydalı yönü vardır. Fakat bilinçli kullanmak gerekir.” şeklinde ifadelerde bulundu.

​Yeryüzünün en büyük virüsü: Ailesiz toplum

Bir mümin olarak evlilik konusunda atmamız gereken adımı Hazreti Muhammed’in (Sallahu Aleyhi Vesellem) belirlediğini aktaran Siyer Araştırma Derneği Başkanı Sinan Konuk, Allah Resulü’nün (Sallahu Aleyhi Vesellem) eş seçiminde en dindar olanı tercih etmemiz gerektiğini buyurduğunu hatırlattı.

“Bize düşen Rabbimizin emirlerine ve sünnete tabi olmaktır.” ifadelerini kullanan Konuk, aile olmanın önemine değindi. Ekonomik sorunların olduğunu ve gençlerin de evliliğe adım atarken ekonomik şartları göz önünde bulundurduğunu belirten Konuk, ev, iş ve kariyer baz alınarak evliliğin ötelendiğine dikkat çekti.

“Evlilik bizim için bir ibadettir”

Maddi imkân ve koşulları tamamlamayı bekleyen gençlerin nefsi arzularını tatmin etmek için gayri İslami unsurlara yöneldiğini üzülerek aktaran Konuk, “Flört ve zina gibi haramlara gençlerimiz yönleniyor. Bu evlilik kurumunun olmayışından kaynaklıdır. Fıtratta olan boşluk, Rabbimizin haram kıldığı fiili işlemeye gidiyor. Batının da etkisi var, Batı’da evlilik pek önemli değildir. Evlilik bir kâğıt parçası olan nikah cüzdanı olarak görülmemelidir. Bizi birbirimize bağlayan Rabbimizin emri, Peygamber’inin (Sallahu Aleyhi Vesellem) kavlidir.” diye konuştu.

Evlilikte önceliğin Rabbimizin rızası olduğunu söyleyen Konuk, dinimiz kolaylık dini olduğunu söylerken şu ifadelere yer verdi:

“Evlilik bizim için bir ibadettir. Her ibadetin bir meşakkati vardır. Mesela namaz kılmanın külfeti, abdest almaktır. Namaz dahi belirli hususlarda kolaylaştırılıyor. Bizler de evliliğe ibadet gözüyle bakıyorsak kolaylaştırmalıyız. Kız ve erkek ailesi, hayırlı bir aday bulduklarında maddi sebeplere bakmadan o kişiyi tercih etmelidir. Müslüman şahsiyetli bir babanın ‘Kızım için şu kadar altın ya da ev istiyorum.’ gibi sözler söylemesi uygun olmaz. Evliliği ne kadar geciktirirsek, şeytanın ağına neslimizi düşürmüş oluruz. Dünyalık taleplerden ziyade ahiret tercih edilmelidir.”  

Şehid Hasan'ın babası Mehmet Gökgüz: Azmettiriciler de yargılanmalı
Mısır'daki idam kararları​ Şanlıurfa'da protesto edildi
Mevsimlik tarım işçileri insanca bir yaşam istiyor
​PKK'nin Mersin'de katlettiği muhterem bir alim: Molla Fehim Yönden
​Mısır’daki idam kararları Mardin’de protesto edildi