23 Ocak'ta Nijerya açıklarındaki Gine Körfezi'nde Mozart adlı bir Türkiye konteyner gemisi korsanlar tarafından basıldı. Gemideki 19 mürettebattan 15’i rehin alınırken Azerbaycanlı olduğu belirtilen bir mürettebat da saldırı anında öldürüldü.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, konuyla ilgili diplomatik girişimlerin kaydedildiği belirtildi. Saldırının ardından 4 gün geçmesine rağmen rehinelerden hâlâ bir bilgi alınamadı.
Gemide rehin alınan Ünsal Dilsiz'in ağabeyi Cengizhan Dilsiz, olayla ilgili İLKHA'ya yaptığı açıklamada olay günü kardeşinin kendilerini aradığını, o günden sonra hiçbir şekilde irtibat sağlayamadıklarını ve devlet yetkililerinden de kimsenin kendisine ulaşıp olayla ilgili bilgi vermediğini söyledi.
"Saat boyunca bulundukları yerin kapısını kırıp 15 kişiyi rehin almışlar"
Farklı siyasi parti yetkililerinden birçok kişinin kendisini arayarak manevi destek verdiklerini belirten Dilsiz, "Kardeşimin ailesini arayıp soranlar var mı onu da bilmiyorum. Olay günü gemi basılmadan önce kardeşim bizi telefonla aradı. Çok zor durumda olduklarını gemiyi korsanların bastığını söyledi. O görüşmeden sonra bir daha haber alamadık. 7 saat boyunca bulundukları yerin kapısını kırıp 15 kişiyi rehin almışlar. Bir Azerbaycanlı gemiciyi de katletmişler. Gemide dördüncü kaptan ile 2 çalışan var. Toplamda 15 kişi şu anda rehin. Kardeşim de rehinelerin içinde." dedi.
"Haberleri basından takip ediyoruz"
Kardeşinin yaklaşık 12 senedir gemi seferlerine çıktığını hatırlatan Dilsiz, "Bu son seferde başına böyle bir olay geldi. İyi haberler alabilmek için bekliyoruz. Kardeşimle ufak görüşmeler yapıldı. Ancak bana şimdiye kadar haber yapmak amacıyla sizden başka kimse ulaşmadı. Rehineler şu anda ne durumdalar, açlar mı, susuzlar mı, yaralılar mı hiç bilmiyoruz. Bize şimdiye kadar hiç bilgi gelmedi. Haberleri sadece basın yoluyla öğrenme şansımız oluyor. Televizyonlara bakıyor, gazeteleri okuyoruz." diye konuştu.
"Tek isteğimiz tüm rehinelerin kurtarılmasıdır"
Konuyla ilgili devlet yetkililerinden kendilerine henüz bir bilgi aktarılmadığını belirten Dilsiz, "Kardeşimin ailesi (eşi) şu anda çok kötü durumda. Kendisi de zaten kanser hastası. Onun durumunu şu anda hiç düşünmek bile istemiyorum. 6 yaşında bir oğlu var. Ben Rize'deyim, ailesi İstanbul'da. Ara ara telefonla görüşüyorum, dertleşiyorum ama morallerimiz çok bozuk. Devlet büyüklerimizden isteğimiz sürecin en kısa zamanda sonuçlanmasıdır. Tek isteğimiz orada bulunan tüm rehinelerin kurtarılmasıdır." şeklinde konuştu.