Batman’ın Gercüş ilçesinde metfun bulunan Molla Gıyaseddin Barlak, 24 Şubat 1994 tarihinde görev yaptığı Bitlis'in Tatvan ilçesinde, Ramazan ayında teravih namazı çıkışında kurulan pusuda şehid edilmesinin yıl dönümünde, sevenleri tarafından bir kez daha rahmetle yâd ediliyor.
Ömrünü İslami hizmetlere adayan Molla Gıyaseddin Barlak, daha 28 yaşındayken İslami hayatı benimsediği ve yaşatmaya çalıştığı için şer güçlerin hedefi haline geldi.
Bitlis'in Tatvan ilçesinde derin devletin cezaevinden çıkardığı itirafçıların eliyle katlettiği Molla Gıyaseddin Barlak, İslami davaya olan bağlılığı ve çalışmalarından dolayı ilçede kısa sürede herkes tarafından gıpta ile bakılan biri oldu.
24 Şubat 1994 tarihinde şehid edilen Molla Gıyaseddin Barlak’ın ailesi İLKHA’ya konuşarak onun örnek şahsiyetini anlatmış, onu; İslami davaya ve Kur’an-a düşkün biri olarak belirtmişlerdi.
Arapça öğrenimi döneminde ahlakı, terbiyesi, samimiyetiyle kendi arkadaşları arasında örnek gösterilecek bir konumda olan Barlak’ın vücudunun ve gözlerinin hassasiyeti onun hiçbir zaman ilmi öğrenmede, İslam davasına hizmette kendisi için bir engel olmadığını belirten ailesi, görev yaptığı Tatvan'da İslami hizmetlerinden dolayı halk tarafından çok sevildiğine dikkat çekmişlerdi.
Molla Gıyaseddin Barlak kimdir?
1966 yılında babasının fahri imamlık yaptığı Van'ın Özalp İlçesi'nin Yünkuşak köyünde dünyaya gözlerini açan Molla Gıyaseddin, 1974 yılında memleketi Batman'ın Gercüş ilçesine yerleşti. Eğitim hayatına burada başlayan Molla Gıyaseddin, okul çıkışlarında Kur'an-ı Kerim eğitimini almak için camiye giderdi. Çocukluk yıllarında camiye ve cemaate olan bağlılığı, okuldaki başarı ve ahlakı, büyükleri ve arkadaşları tarafından hep takdir edildi.
İlk, orta ve liseyi Gercüş'te tamamlayan Molla Gıyaseddin, liseden sonra; Siirt, Gercüş, Silvan, Ergani, Cizre ve Sason'da bulunan farklı medreselerde eğitim alarak, Molla Cami kitabına kadar okudu. Bir yandan medrese eğitimi alan Molla Gıyaseddin, öte yandan Mardin İmam Hatip Lisesi'nde fark derslerini vererek İmam Hatip Lisesi diplomasını aldı.
1990 yılında girdiği imamlık sınavını kazandı. Zeki, ahlaklı ve başarısıyla dikkat çeken Molla Gıyaseddin, çevresi ve arkadaşları tarafından sevilirdi. İslami davaya olan sadakati, arkadaşlarıyla olan uyumu, güler yüzlülüğü, Kur'an okuyan gençlere olan düşkünlüğü, cami ve cemaate olan bağlılığı arkadaşlarını kendisine imrendiriyordu.
Bir dönem esnaflık da yapan Molla Gıyaseddin, gençlerin İslami bir ahlakla yetişmesi için çaba sarf ederek bu uğurda hiçbir fedakârlıktan geri durmadı. İmamlık sınavını kazandıktan sonra üç yıl kadro bekledi ve sonra 1993 yılında Bitlis'in Tatvan ilçesinde müezzinlik görevine başladı. Göreve başlar başlamaz gençleri camiye yönlendirmeye çalışan Molla Gıyaseddin, kısa süre içerisinde onlarca talebeyi camide bir araya getirerek kendilerine Kur'an dersi başta olmak üzere birçok İslami dersler vermeye başladı. Davudi sesiyle okuduğu Kur'an-ı Kerim ve ezanıyla Tatvanlıların gönüllerini fethetti.
Tatvan'da yaptığı İslami çalışmalar, güzel ahlakı ve çocuklara verdiği önemi kısa sürede herkes tarafından öğrenildi. Tatvanlıların gıptayla baktığı Molla Gıyaseddin'in bu çalışmaları, şer odaklarını rahatsız etti. Çalışmalarını hazmedemeyen şer odaklar, camide onun çevresinde birleşerek, Kur'an ders halkalarına katılan çocukların ailelerini, çocuklarını camiye göndermemeleri konusunda tehdit etmeye başladı. Tehdit, sindirme ve yıldırmalarla Molla Gıyaseddin'in azmini kıramayan devletin derin odakları, son çare olarak Molla Gıyaseddin'i katletmeye karar verirler.
Karanlık eller, Kürdistan coğrafyasında uyguladıkları zulüm ve katliamların başka bir sahnesini Tatvan'da da sergilemeye karar verirler. Bunun için de Molla Gıyaseddin'i hedef olarak seçtiler. Onu katledip, yüzlerce Müslüman Kürd'ün kanına girmiş PKK görünümünü vermek suretiyle Tatvan'da yeni bir çatışma süreci başlatmak istediler. Bu hain planlarını devreye koyan şer odaklar, Bitlis Cezaevinde yatmakta olan Murat Kurtboğan isimli bir itirafçıyı cezaevinden çıkarıp, Nurettin isimli PKK itirafçısıyla birlikte ellerine silah vererek Molla Gıyaseddin'i katletmelerini isterler.
Tarih 24 Şubat 1994'ü gösterdiğinde, cami cemaatine teravih namazını kıldırdıktan sonra, hain pusudan habersiz bir şekilde evinin yolunu tutar. Katiller hazırladığı planı devreye koyarlar. Hainler akşamın karanlığından faydalanarak Molla Gıyaseddin'i çapraz ateşe alırlar. Karanlığın sessizliğini tekbir sesleriyle bozan Molla Gıyaseddin, ruhunu Rabbine teslim eder.