Merkez Bankasının aldığı son faiz kararının ardından TL değerini korurken, piyasalar bu kararın olumsuz yönlerini tartışıyor.
İGİAD tarafından yapılan açıklamada, "Para Politikası Kurulunun fiyat istikrarının sağlayarak enflasyonu düşürmek için faizleri yükselterek, kredileri kısarak, iç talebi daraltmayı ve ekonomiyi yavaşlatmayı tercih etmiştir." denildi.
Salgın sürecinde ülkelerin ekonomilerini ayakta tutabilmek, reel sektörlerini yaşatabilmek için faizleri sıfırlarken, kredi artışına giderken bizde ise tam tersi yüksek faiz artışına, kredi kısıtlamasına gidiliyor denilen açıklamada, "Türkiye’de reel sektörün borç yükü salgınında etkisiyle GSMH ın yüzde 39,7 den yüzde 76,5 e çıkmışken reel sektörün bu borç yüküyle batmaması, işine devam edebilmesi için can suyu öneminde düşük maliyetli yeni kredi imkânlarına kavuşması gerekir" ifadelerine yer verildi.
Türkiye’de iç talebin daraldığı bu dönemde bir işletmenin yüzde 17 faiz oranıyla alacağı krediyle işletmesini bırakın büyütmeyi döndürebilmesi dahi zordur açıklamalarında bulunan İGİAD Başkanı Ayhan Karahan, "Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) reel sektörün krediye en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde uygulamaya soktuğu yüksek faiz oranları ve sıkı para politikasıyla kredileri kısarak reel sektöre kalan sağlar bizimdir diyerek yaklaşmamalı; reel sektöre bir başka bahara diyerek başka bir kapıyı göstermemelidir." dedi.