Millî Eğitim Bakanlığına bağlı tüm okul öncesi eğitim kurumlarında, ilkokullarda, 8 ve 12'nci sınıflarda yüz yüze eğitime başlanmasına yönelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının ardından başlayan yüz yüze eğitimde öğretmenlerin öğrencilerde ne gibi değişiklikler gördüğünü Felsefe ve Rehber Öğretmeni Avni Altın, İLKHA mikrofonlarına anlattı.
Salgın sürecinde öğrenciler online eğitim görmek zorunda kaldıklarını hatırlatan Altın, Millî Eğitim Bakanlığının çevrimiçi eğitimde yaptığı birtakım projelerin olumlu sonuçlar verdiğini fakat bu süreçte kitle iletişim araçlarının eğitimde kullanılmasının bazı olumsuzlukları da beraberinde getirdiğine dikkat çekti.
Kırsal kesimdeki öğrenciler ile şehir merkezlerindeki öğrencilerin olanakları eşit olamadığını belirten Altın, Bakanlığın ücretsiz tablet dağıtmasının olumlu olduğunu ifade etti.
Geçen bir yılda eğitimin genel olarak çevrim içi yapıldığını dile getiren Altın "Geçtiğimiz yıl 11'inci sınıfta olup bu sene 12'nci sınıfa gidecek ve dönem sonunda yapılacak olan YKS'ye girecek öğrencilerin eğitimlerinin nerdeyse tamamı online oldu. Online eğitimin verimliliğini ve kalitesini YKS'den sonra anlayacağız. Olanakların yetersiz kalması ve bir evde birden çok öğrencinin bulunup daha az sayıda kitle iletişim aracının bulunduğu ortamlarda öğrenciler eğitim görmeye çalıştı. Tüm bunlara baktığımızda maalesef eğitimde gerileme oluştu." ifadelerini kullandı.
"Uzun süre evde kapalı bir ortamda kalanı öğrencilerde motivasyon kaybı oluştu"
Salgın sürecinde yapılmaya çalışılan yaz kursları ve telafi kursları ile boşluklar doldurulmaya çalışılmasının verimliliğinin tartışmaya açık bir konu olduğunu söyleyen Altın salgın sürecinde öğrencilerde moral kaybı olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
Sokağa çıkma kısıtlamalarıyla beraber öğrencilerde uzun süre evde kapalı bir ortamda kaldıkları için motivasyon kaybı oldu. Özellikle yüz yüze eğitimin olmadığı süreçte öğrenciler kafasına takılan bazı soruları cevaplandıramadı. Çünkü eğitim; duyusal, işitsel ve görsel açıdan verilirse başarı söz konusu olur. Kendi okulunda, kendi öğretmeni ve arkadaşlarıyla birlikte görülen eğitim her zaman daha faydalıdır. Tüm bu olumsuzluklar mutlaka öğrencinin başarısını olumsuz etkileyecektir. Umuyorum ki tüm öğrenciler yüz yüze eğitime başlar ve böylece başarılar yükselir.
YKS'ye başvurular 2 Mart itibariyle sona erdiğini ve lakin ek başvurularında olacağını söyleyen Altın, sınava yaklaşık 4 aylık bir zaman diliminin olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
Eğer okullarda yüz yüze eğitim dönem sonuna kadar devam ederse öğrenciler ders açıklarını bir nebze kapatabilirler. Ama vaka sayıları artar da tekrar online eğitime geçilirse öğrenciler büyük sıkıntı yaşarlar. Salgın sürecinde motivasyonu düşmüş öğrencileri, anne ve baba ile birlikte eğitimciler sınava hazırlamalı. En azından öğrencilere konuları ya da testleri hızlı bir şekilde yoğunlaştırılmış bir program hazırlamalıyız. Ancak bu şekilde bu işten en az zararla çıkarız.
"Salgın öncesine göre daha hijyenik ve mesafeli eğitim ortamı sunuluyor"
Online eğitim ile aynı şartlarda eğitim göremeyen öğrencileri, yüz yüze eğitimle birlikte aynı şartları sağlanmasıyla öğrencilere moral ve motivasyon kazandırılacağını belirten Altın "Sonuçta bir salgın söz konusu. Bu salgından öğrencilerin eğitimleri noktasında en az zararla çıkarmak biz eğitimcilere düşmektedir. Salgın öncesine göre daha hijyenik ve mesafeli eğitim ortamı sunuluyor. Önceden 20 kişilik sınıflar seyreltilerek 10 kişiye düşürüldü. Yani bir sıraya tek kişi oturuyor. Maske kullanımını da göz önünde bulundurarak eğitim kurumlarında birçok önlem alınmış durumda. Bu yüzden en güvenli yerler okullardır. Sonuçta çarşı pazarda veya AVM'lerde insanlar kalabalık ve iç içe bir durumdadır. Ama okullarda ve eğitim kurumlarında salgına karşı her türlü önlem alınmış vaziyette." şeklinde konuştu.