Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır Muhammed es-Sabah, yaptığı açıklamada, Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile birer telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini aktardı.
Es-Sabah, görüşmelerin ardından Suudi Arabistan ile Katar arasındaki kara, deniz ve hava sınırlarının bu akşam itibarıyla açılması için anlaşmaya varıldığını kaydetti.
Es-Sabah, ayrıca iki ülke arasındaki sorunların çözümü için uzlaşıya varıldığını da sözlerine ekledi.
Dışişlerinden açıklama
Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığı da yazılı bir açıklama yaparak karardan duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Katar ile Suudi Arabistan arasında kara, deniz ve hava sınırlarının bu akşam itibarıyla açılmasına yönelik alınan kararı memnuniyetle karşılıyoruz.
Bu gelişme, Körfez bölgesinde Haziran 2017’den bu yana devam eden ihtilafın çözüme kavuşturulmasına yönelik önemli bir adım teşkil etmektedir.
Başta Kuveyt olmak üzere, yürüttükleri arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık faaliyetleriyle sözkonusu kararın alınmasına katkı sağlayan uluslararası aktörlerin çabaları takdire şayandır.
Temennimiz, bu ihtilafın, ülkelerin egemenliklerine karşılıklı saygı temelinde kapsamlı ve kalıcı çözüme kavuşturulması ve Katar halkına yönelik diğer müeyyidelerin de bir an önce kaldırılmasıdır.
Körfez İşbirliği Konseyi'nin stratejik ortağı olan ve Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarına büyük önem atfeden ülkemiz, bu istikametteki tüm çabaları desteklemeyi sürdürecektir.
Körfez Krizi
"Körfez veya Katar Krizi" diye adlandırılan süreçte ABD ve işgalci siyonist rejimin yeni planlarını icra eden Suud rejimi bölgede var olan istikrarsızlığı daha büyük kaosa çevirecek adımlar atmıştı.
Suudi'nin yanı sıra Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Libya ve Maldivler Katar ile diplomatik ilişkileri kesme kararı aldıkları gibi hava sahalarını, karasularını ve limanlarını da Katar'a kapatmıştı.
Katar'ın, Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olması ve İran konusundaki dengeli tavrı nedeniyle hedef alındığı yorumlarını beraberinde getirmişti.