HAMAS'tan yapılan açıklamada, işgal rejiminin, söz konusu evi yıkmakla, Mescid-i Aksa’yı müdafaa etme ve burada bulunan İslami değerleri korumadaki rolü nedeniyle Alyan’ı cezalandırma ve diğer Aksa muhafızlarına da gözdağı vermeyi amaçladığı ifade edildi.
Açıklamada, siyonist rejimin, işgal altındaki Kudüs kentindeki Filistinlilere ait ev ve yapılara yönelik sürdürdüğü yıkım politikasının, kadın ve çocukları açıkta bırakmasının uluslararası kanunlara göre cezalandırılmayı gerektiren savaş suçları olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada ayrıca, toprakları işgal edilen Filistinlilerin korunmasının, uluslararası yasalar ve evrensel insan hakları sözleşmeleriyle teminat altına alındığı belirtildi.
İşgalcilerin, Filistin halkını medeniyetlerin beşiği olarak öne çıkan Kudüs şehrinden uzaklaştırma ve İslami mekanları Yahudileştirme planlarının akamete uğrayacağını aktaran HAMAS, İslami hüviyetiyle Kudüs’ün bağımsız Filistin devletinin başkenti olarak ilelebet payidar olacağını vurguladı.
HAMAS, siyonist yerleşimcilerin baskın ve saldırılarına karşı Mescid-i Aksa’da nöbet tutan kahraman muhafızları ve murabıtları selamladı. Açıklamda, Kudüs'ün ve İslami kimliğinin korunmasının tüm Müslümanların ortak görevi olduğunun altı çizildi.
İşgalciler, son olarak, Kudüs’ün el-İseviyye beldesinde Alyan ailesine ait dört daireden oluşan iki katlı evi yıkmıştı.
İşgal altındaki Kudüs'te Filistinlilere imar izni konusunda zorluk çıkaran ve Filistinlilerin yaptığı imar izni başvurularının tamamına yakınını reddeden işgalciler, Filistinlilere ait yüzlerce evi "ruhsatsız" olduğu iddiasıyla yıkma tehdidinde bulunuyor.